Zayıflarken Sağlığınızdan Olmayın

Kategori: Diyet & Fitness - Bu yazı 647 kez okunduYorum Yazın
Zayıflarken Sağlığınızdan Olmayın

Zayıflama diyeti yaparken yapılan nelere dikkat etmeliyiz?
Diyet yaparken yaparken sağlığınızı bozmayın
Zayıflama diyeti yaparken yapılan hatalar sağlığınızı bozabilir


Günlük enerji alımının kısıtlanması, kilo vermek isteyen kişilerin diyet tedavisinde, en uygun yöntemlerden birisidir.Fakat birçok kişi zayıflamak için yanlış zayıflama diyetleri uygulayabiliyor. Yanlış kişilerden veya yayınlardan destek alabiliyor. Şimdi bu yanlış uygulamaları ve sonuçlarını inceleyelim.

Kişiye özel olmayan diyetler: Bu diyetler, özellikle gazete, dergi gibi yayınlarda bulunan, sanatçı ve mankenlerin yaptığı, bireylerin kişisel özelliklerinin göz önünde bulundurulmadığı diyetlerdir.

Sihirli–şok diyetler: Bu tür diyetlerle; ağırlık kaybı kısa sürede sağlanabilse de hızlı kaybedilen ağırlık kas dokusu ve su kaybı olur. Bu diyetler sonrasında da eski beslenme alışkanlıklarına geri dönüldüğünde kaybedilen ağırlığın korunması mümkün olmamaktadır.

Çok düşük kalorili diyetler: Kişinin ihtiyacına göre düzenlenmemiş, kontrol altında yapılmayan, 500 kalori ile 800 kalori arasında veya daha düşük enerji içerikli diyetlerdir. Bu diyetler ile vücut için gerekli besin öğeleri yeterli alınamadığından bir çok sağlık sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu diyetler sonucunda vücut ağırlığının hızlı kaybı; yağsız vücut kitlesinin daha çok kaybına, bazal metabolizma hızının azalmasına, kaybedilen ağırlığın korunmamasına, kalsiyumun düşmesine, serbest yağ asitlerinin ve keton cisimlerinin artmasına, sodyum, potasyum, magnezyum ve çinko düzeylerinin düşmesine neden olduğu ve ölümlerle sonuçlanabileceği bilinmelidir.

Özel ürünleri öneren diyetler: Sıvı ve toz formda ya da paketlenmiş ürünler şeklindedir. Orta derecede açlık söz konusudur. Yaklaşık 300 – 350 kkal enerji içerir. Kişiler doğru beslenme alışkanlığı kazanmadıkları için ağırlıklarını koruyamazlar. Yetersiz ve dengesiz bir beslenme türü olduğu için çeşitli sağlık sorunlarına da neden olabilirler.

Tek öğüne dayalı diyetler: Gün içerisinde tek bir öğün tüketilerek yapılan diyet programıdır. Bu diyet programında kişiler tüm gün aç kalarak, kahvaltı ve öğle yemeğini atlayıp, sadece akşam öğününü yerler. Bu tür diyetlerin sakıncalarına bakacak olursak; düzenli, azar–azar ve sık beslenerek bazal metabolizma hızının normale oranla daha fazla çalışması sağlanır. Vücut çalışma hızının en yüksek olduğu saatler sabah saatleridir. Besin tüketilmeyip öğün atlandığında, vücut besin hiç gelemeyebilir düşüncesiyle metabolizma hızını düşürür ve depo yoluna gider. Bu tür diyetlerde ise kişiler genelde sabah ve öğlen öğününü atlayıp akşam öğününü tüketir. Bu tür beslenme programı bazal metabolizma hızının düşmesine sebep olmaktadır. Gün boyu açlık olduğundan tüketilen akşam öğünü miktarı ise olması gerekenden daha fazla yenir. Hem metabolizma hızı düşük, depolamaya meyilli bir vücut hem de günün hareket edilemeyen bir saatinde fazla besin tüketilmesi, kilo verilmesinin sağlanması bir yana kilo almaya bile sebep olabilir.

Tek besine dayalı diyetler: Monoton ve can sıkıcı bir diyet türüdür. Sürekli olarak aynı besinlere yönelmek kişilerde bıkkınlık duygusuna sebep olabilir. Bu tür diyetler çok kısa sürelerde çok fazla kilo kayıpları sağlayabilmesine rağmen ağırlık kayıpları kalıcı olmaz. Sadece karbonhidratlara veya proteine dayalı beslenildiğinden, kişilerde besin öğeleri dengesizliği ve yetersizliği gözlenir. Bu tür diyetlerin en bilindiği ve en fazla uygulananı montinyag diyetidir. Sağlıklı bir beslenme için tüm besin öğelerini her öğünde dengeli bir şekilde ihtiyaç kadarıyla almamız gerekmektedir.

Sadece su içme diyeti: Bu tür diyetlerde kişiler yemek yeme yerine acıktıkça su içmeyi tercih eder. Hiçbir besin alınmadığından hızlı bir kilo kaybı gözlenir; fakat uzun süre bu tür diyete devam edilmesi sonucu sağlık problemleri oluşabilir (su zehirlenmesi vb.) Eski beslenme alışkanlığına dönüldüğünde verilen kilolar hızla geri alınır.

Öğün atlama: Kişiler günlük alması gereken kaloriyi kısmak adına öğün atlayabiliyor. Öğün atlama ile birlikte vücut çalışma hızı düştüğünden kilo verme hızı azalır veya tamamen durup tekrar kilo alma gözlenebilir.

Yağsız yemek yeme: Sağlıklı bir diyet programında yağı azaltmak esastır. Fakat yağı diyetten tamamen çıkarmak sağlıksız ve hatalıdır. Bu tür diyetlerin sakıncalarını incelediğimizde; yağda eriyen vitaminlerin vücutta yeterince emilmemesine sebep olabilir, uzun süre yağsız diyet uygulayan kişilerde barsakların yavaş çalışmasına ve buna bağlı kabızlığın oluşmasına sebep olur.

Kalori hesabına dayalı diyetler: Gün içerisinde yenilen tüm besinlerin kalorilerini toplamaya dayalı diyettir. Burada hedef düşük kalori alımını sağlayabilmektir. Besin öğelerinin dağılımı göz önüne alınmaz. Kaliteli ve dengeli bir şekilde dağıtılmamış düşük kalorili sağlıksız bir diyet uygulamasıdır. Bu yüzden, yetersiz ve dengesiz bir beslenme programı uygulanmış olur.
Yanlış ilaçlarla önerilen diyetler: Genelde dengeli, sağlıklı ve uzun süren diyetler yerine kolay yoldan kilo vermeyi amaçlayıp, bu amaca yönelik olarak üretilmiş olan piyasadaki birçok ilaç veya bitkisel diyet takviyeleri doktor kontrolü olmaksızın tercih edilebiliyor. Bunların birçoğu kontrolsüz ve gereksiz bir şekilde kullanıldığından sağlık açısından risk oluşturur. Birkaçı ise doktor tarafından uygun olduğu düşünülüp kontrollü bir şekilde kullanılması gerekir. Bu ilaçların bile sağlıklı, dengeli bir diyet programı ile birlikte kullanılması uygundur.

Diüretik ilaçlar ve saunalar: Bu tür uygulamalarda kilo kaybı yerine sadece su kaybı gerçekleşir.

Diyetisyenler dışındaki kişilerin önerdiği diyetler: Diyetisyenlerin dışındaki kişilerin önerdiği tüm diyetler hatalı zayıflama programları arasındadır. Diyetisyenler aldıkları eğitim gereği beslenme programını kişiye göre ayarlayabilen, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarını kişisel alışkanlıklara göre yerleştirebilen kişilerdir.

Şengül Sangu / Acıbadem Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı
Alıntıdır


Bu Yazıyı Paylaş! Google+! Pinterest!