Bebeğimi Nasıl Beslemeliyim

Kategori: Bebek Bakımı / Çocuk Sağlığı - Bu yazı 819 kez okunduYorum Yazın
Bebeğimi Nasıl Beslemeliyim

9-12 aylık bebeğin beslenmesi

Bu dönemde yetişkinler için pişirilen ev yemeklerinin çoğunluğu püreler halinde az baharatlı az tuzlu olarak bebeğe verilebilir. ***Çocuğunuz 1 yaşına gelince aile ile birlikte mama sandalyesini sofraya yaklaştırarak yemek yemeğe alıştırınız ve kendi kendine yemesine fırsat tanıyınız. Sebze meyve köfte patates gibi yiyecekleri küçük parçalar halinde hazırlayarak önüne koyunuz. Bebeğinizi beslemeye başlamadan önce birlikte vakit geçirin bebeğinizle onu cesaretlendirecek biçimde konuşun. Beslemeye başlamadan önce ağzını açmasını bekleyin. Bebeğiniz parmaklarıyla mamasını tutmak isterse izin verin. Sevmediği besinler için zorlamayın bir süre vermeyin ve tekrar ayni besini bebeğiniz açken vermeyi deneyin.
ÖRNEK MENÜ (12 Aylık Bebekler İçin) Uyanınca: Anne sütü Sabah: Kahvaltı 1 çay bardağı şekersiz süt (120 ml) .½ kibrit kutusu peynir 1 yumurta (gün aşırı) 1 tatlı kaşığı reçel veya pekmez ½ ince dilim ekmek veya 2-3 adet bisküvi Ara: 1 çay bardağı meyve püresi Öğle: 5-6 silme yemek kaşığı kıymalı sebze püreleri (kıymalı dolma içleri terbiyeli veya sebzeli köfteler sebzeli tavuk veya balık kuru baklagil püreleri 5-6 silme yemek kaşığı patates püreleri (makarna pilav vb) 1 çay bardağı içecek (süt ve/veya su) İkindi: 8-10 yemek kaşığı yoğurt Ekmek evde yapılmış ince bir dilim kek veya 2-3 bisküvi 6 yemek kaşığı meyve püresi Akşam: 8-10 yemek kaşığı muhallebi veya öğlenin aynısı Anne sütü

6-9 aylık bebeğin beslenmesi :

Bebeğinizi sadece anne sütü ile besliyorsanız ek gıdalara en erken 6. aydan sonra başlamalısınız. Bu dönemde bebeğinize verdiğiniz ek gıdaların anne sütünün tamamlayıcısı olduğunu unutmamalısınız. Ek gıdaya geçişte özellikle katı gıdaların verilmeye başlandığı dönemde bebekler dilleri ile besinleri itebilirler. Bebeklerin istem dışı yaptıkları bu hareket genellikle 6. aydan sonra düzelir. Bebeğinizin beslenme durumu en iyi kilo alışları ile değerlendirilir. Bu sebeple bebeğinizi düzenli olarak takip ettiriniz.
EK BESİNLER: Bu dönemde verilecek ek besinler meyve püresi sebze püresi muhallebi yoğurt peynir reçel bisküvi ekmek yumurta gibi yiyecekleri içerir.
Ek besinler kaşıkla veya bardakla az miktarlarda başlanarak verilir daha sonra öğün haline getirirlir.
Yeni deneyeceğiniz besinleri bebeğiniz aç iken alışık olduğu yiyeceklerden önce veriniz.
Ek besinlerin hepsine ayni haftada başlamayınız. Yeni besinleri en az birer hafta arayla beslenme programına ekleyiniz.
Yeni besinlerin allerji yapıp yapmadığına dikkat ediniz.
Bebeğinize hiçbir zaman şekere veya reçele batırılmış yalancı meme vermeyiniz.
Bebeğinizin hoşlanmadığı besinleri 2-3 hafta aralarla tekrar vermeyi deneyiniz.
Bebeğinize vereceğiniz tüm yiyceklerin temiz ve taze pişmiş olmasına dikkat ediniz. Bebeğinize 18. ayın sonuna kadar kaynatılmış su veriniz!!!
MEYVA SUYU VE MEYVA PÜRESİ: Elma şeftali üzüm mandalina gibi meyvaların suları tercihen püreleri 1-2 tatlı kaşığından başlanarak verilir ve yavaş yavaş arttırır. Hazırlanışı: İlk verilecek meyva mevsimine göre elma veya şeftalidir. Meyvalar iyice yıkanır kabukları soyulur cam rendede rendelenir. Günde bir veya iki kez öğün aralarında olmak üzere yarım muz veya orta büyüklükte bir meyva verilebilir. Meyva suyu ve pürelerine şeker eklenmemelidir. Meyva püreleri yoğurt ile karıştırılarak bir öğün olarak verilir.
MUHALLEBİ: 6. ayda başlanır. Genellikle akşam öğünü olarak verilir. Muhallebi pastörize süt veya hazır mamalarla hazırlanabilir. Hazırlanışı: 1 su bardağı pastörize inek sütü 3 tatlı kaşığı pirinç unu 2 tatlı kaşığı şeker ile yapılır. Pirinç unu soğuk sütün bir kısmı ile iyice ezilir. Kalan süt eklenir ve karıştırarak pişirilir. İndirmeye yakın şeker eklenir. Hazır mama ( Formül süt) ile hazırlanışı: 1 su bardağı su ve yaklaşık 3 tatlı kaşığı pirinç unu karıştırılarak su muhallebisi yapılır. Ateşten indirilir biraz soğuduktan sonra 6 ölçek hazır mama toz halinde katılır. Gerekirse tel süzgeçten geçirilir.
YOĞURT: Genellikle ikindi öğünü ek gıdası olan yoğurt muhallebi yerine de verilebilir. Hazırlanışı: Süt kaynatılır elin dayanabileceği sıcaklığa (40’C) kadar soğutulur. Bir litre süte 1-2 çorba kaşığı süt içinde sulandırılmış bir çorba kaşığı yoğurt maya olarak eklenir ve yavaşça karıştırılır. Hareket ettirmeksizin sıcak bir yerde 4 saat bekletilir.
SEBZE ÇORBASI VE PÜRESİ: 6. ayda muhallebiye başladıktan 1-2 hafta sonra genellikle öğle öğününde 1-2 tatlı kaşığından başlanarak yavaş yavaş arttırılarak verilir. 1. hafta (sebze çorbası): 4 su bardağı su 2 orta boy havuç 1 orta boy patates 1 tatlı kaşığı pirinç konarak 45-50 dakika ağzı kapalı kapta pişirilir. Düdüklü tencerede pişirecekseniz 1 su bardağı su ve 15 dakika pişirmek yeterlidir. Tel süzgeçten geçirilir. Bu sulu çorba önce yarım çay bardağı ile başlanır yavaş yavaş arttırılarak verilir. 2. hafta (basit sebze püresi): Yukardaki gibi daha az su ile ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağı konarak pişirilir. Havuçlar patatesler tamamen ezilerek püre haline getirilir. 3. hafta (karışık sebze püresi): Mevsim sebzeleri eklenerek içerik zenginleştirilir. Küçük kaplarda 1-2 gün buzdolabında saklanabilir. Ancak yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak maydonoz pazı vb.) günlük eklenip hemen tüketilmelidir. Yeşil yapraklı sebze içeren çorbalar bir kereden fazla ısıtılmamalıdır. Bu dönemde hazırlanan sebze püresine tepeleme bir çorba kaşığı kıyma ( 3 kez çekilmiş ) eklenebilir.
KAHVALTI: Bebeğiniz yukardaki besinlere alıştıktan sonra (6-7.ayı bitirdikten sonra) kahvaltıya başlanır. Hazırlanışı: Hazır mama (formül süt) veya pastörize inek sütü peynir reçel ya da pekmez ve ekmek ile hazırlanır. Tuzu çıkarılmış peynir ve reçel süt içinde ezilir ve karışıma ekmek içi katılır. Önce 1-2 tatlı kaşığı olarak başlanır ve giderek arttırılır. Bir yaşından önce bal verilmemelidir. Kahvaltıya 1 çay kaşığı tereyağ eklenebilir. Kahvaltı yarım ince dilim ekmek yerine 2-3 bisküvi ile de hazırlanabilir.
YUMURTA: Katı pişmiş yumurta sarısı bebek kahvaltıya alıştıktan sonra (8. ayda) 1 çay kaşığı olarak başlanır yavaş yavaş miktarı arttırılır. 1 haftanın sonunda bebek tam bir yumurta sarısı yiyebilir. Yumurtanın beyazının bir yaşından önce verilmesi genellikle tercih edilmez.
ET: 7-8 aylarda bir tepeleme çorba kaşığı pişmiş kıyma veya orta boy ince bir biftek veya derisiz tavuk eti parçası sebze püresi hazırlanırken içine eklenir.
TAHILLI ÇORBALAR: 8. ayda mercimek yoğurtlu yayla acısız tarhana çorbaları verilebilir.
KÖFTE: Baharatsız olarak hazırlanmış köfte 8. ayda verilebilir.
PİLAV MAKARNA & DOLMALAR: 8. aydan sonra yoğurt ile karıştırılarak verilebilir.
SU: 8. aydan sonra bebeklerin hareketleri artar öğün aralarında da susayabilirler.
BALIK (kılçıksız): 8. ayda öğle öğünlerinde püre şeklinde et yerine değiştirilerek verilebilir.
KARACİĞER: 8. ayda öğle öğünlerinde et ile değiştirilerek 15 günde bir kez verilebilir. Kuzu koyun veya dana ciğeri kullanılır. Karaciğer az tuzlu suda haşlanır zarı çıkartılır püre şeklinde sebze püresinin içine eklenir.
***ÇAY: Çocuk beslenmesinde yeri yoktur. Diğer gıdaların ve özellikle demirin barsaktan emilimini engeller!!!
6 AYLIK BEBEK İÇİN ÖRNEK MENÜ: Sabah uyandığında: Anne sütü Sabah: Meyva püresi ve anne sütü Öğle: Anne sütü İkindi: Sebze püresi ve anne sütü Akşam: Anne sütü ve/veya muhallebi* Gece: Anne sütü** * Muhallebi akşam yerine sabah öğününde verilebilir. ** Bebek isterse
7 AYLIK BEBEK İÇİN ÖRNEK MENÜ: Sabah uyandığında: Anne sütü Sabah: Anne sütü ve 6-10 tatlı kaşığı muhallebi* Öğle: 6-10 tatlı kaşığı meyva veya sebze püresi ve anne sütü İkindi: 6-10 tatlı kaşığı meyva püresi ve bir çay bardağı yoğurt ve anne sütü Akşam: Anne sütü ve 6-10 tatlı kaşığı muhallebi Gece: Anne sütü** * Sabah muhallebi yerine kahvaltı verilebilir. ** Bebek isterse
9 AYLIK BEBEK İÇİN ÖRNEK MENÜ: 06.00-06.30: Anne sütü 08.00-09.00: Kahvaltı 1 çay bardağı meyva suyu (evde yapılmış taze) yarım yumurta sarısı 1 tatlı kaşığı peynir 1 çay kaşığı yağ 1 tatlı kaşığı reçel veya pekmez 4-5 bisküvi 12.00-12.30: Öğle 1 kase kıymalı veya tavuk etli sebze püresi ve anne sütü 16.00-16.30: İkindi 1 kase yoğurt ve yarım meyvanın püresi veya bisküvi 19.30-20.30: Akşam 1 kase muhallebi ve anne sütü

0-6 aylık bebeğin beslenmesi :

İlk 6 ay bebekler anne sütü ile beslenmelidir.

İlk 6 ayda sadece anne sütü ile beslenen bebekler ishal zatürre gibi bulaşıcı hastalıklara allerjik hastalıklara daha az yakalanırlar ve daha sağlıklı büyürler.

Bu aylarda anne sütü ile birlikte verilen ek besinler bebeğin emme gereksinimini azaltacağından anne sütünden yeterince yararlanmasını engeller.

Dört aydan önce bebeğinizin anne sütü dışında suya ya da başka sıvılara (bitkisel çaylar meyve suyu vb.) ihtiyacı yoktur.

Doğumdan sonra ilk günlerde salgılanan anne sütü çok besleyicidir.

Bebeğinizi sık sık (1-2 saat aralarla veya her ağladığında) emzirerek bu sütten faydalanmasını sağlayınız.

Anne sütü ile beslenen bebeklere 4. haftadan başlayarak D vitamini içeren damla ya da şurubu düzenli kullanınız.

Bebeğinizi emzirirken rahat bir pozisyonda oturunuz.

Bebeğinizin yalnız meme ucunu değil meme ucu etrafındaki koyu renkli bölümü de kavramasına dikkat ediniz.

Göğüs uçlarında acıma çatlak gibi durumlar görülebilir.

Böyle bir durumda bebeğinizi doğru teknikle emzirmeye devam ediniz. Göğüslerinizi kuru tutun geçmezse doktorunuza başvurunuz.

Bebeğiniz bir meme ile beslenmiş ise bir sonraki emzirmede diğer meme verilmelidir. İki meme verilmişse bir sonraki öğüne son verilen taraftan başlanır.

Tüm annelerin sütü yararlıdır. Anne sütü ile beslenen bebekler her beslenmeden sonra kaka yapabilirler. Bu durum normaldir.

Emziren anneler her zaman sütyen giymelidir.

Bebeğinizi sık besleyiniz çünkü göğüslerin boşalması ile süt yapımı artar. Emzirmediğiniz durumlarda göğsünüzü elle sağarak veya süt pompası yardımıyla mutlaka boşaltın.

Bebeğin yeterince anne sütü aldığı haftada en az 150 gr. kilo alması ve günde en az 6-7 kez bezini ıslatması ile anlaşılır.

Emziren anneler günde en az 2 su bardağı süt veya yoğurt tüketmeli tüm besin gruplarından düzenli olarak yemelidir. Emziren anneler SİGARA İÇMEMELİDİRLER!!! Çay ve kahve içilmemeli veya az tüketilmelidir.

Çalışan anneler sütlerini sağarak saklayabilirler. Anne sütü oda ısısında 6 saat buzdolabı rafında 24 saat derin dondurucuda 6 ay değerini kaybetmeden bekletilebilir. Saklanan anne sütü hiç bir zaman kaynatılmamalıdır. Kullanmadan önce kavanoz sıcak suda bekletilerek ısıtılmalıdır.

Anne Sütü ile Beslenmenin Faydaları

Anne sütünün hazmı kolaydır. Bebek çok rahatlıkla hazmeder hazımsızlığa hemen hemen hiç rastlanmaz.
Anne sütünün sıcaklığı her zaman istenilen derecededir. Çünkü vücut sıcaklığındadır.
Anne sütü oluşmuş antikorları sayesinde bebeği birçok bulaşıcı hastalığa karşı korur. Bu özellikle bebeğin ilk aylarında ona doğal bir koruma sağlar.
Anne sütü ile beslenen bebekler genellikle ilk aylarda diğer bebeklere göre daha az hasta olurlar.
Anne sütünde bulunanan demiri bebeğin vucudu kolaylıkla emer.
Anne sütü ile beslenen bebeklerde inek sütü ile beslenen bebeklerde görülebilen protein alerjisi olmaz.
Emzirme süresi hem anne hemde bebek için mutluluk anlarıdır ve aralarında duygusal bağların kurulmasını sağlar.
Anne sütü hem ekonomiktir ve de büyük kolaylıktır. İstediğiniz an bebeğinizi emzirebilirsiniz. Herhangi bir hazırlık yapmanız gerekmez.
Bebeğinizi emziriyorsanız sütü veya mamayı ısıtmaya biberonu doldurup hazırlamaya beslenme sonrası yıkamaya sterilize etmeye gerek yoktur. Sadece memenize göstereceğiniz temizlik ve bakım yeterlidir.
Anne sütü ile beslenmenin anneye ayrıca bir önemli yararı vardır emzirme anne rahminin daha kısa sürede normale dönüşünü sağlar.

Bebek Süt Ememiyor:

Bebek güçsüz olabilir (özellikle erken doğan bebekler ).
Böyle durumlarda bebeğin güçlenmesi için anne sütüne daha fazla ihtiyacı vardır. Dolayısıyla bebek ememiyorsa anne sütü göğüsten sağılır ve bebeğe biberonla veya kaşıkla verilir.
Bebeğin dudakları ve ağız yapısı doğuştan kusurlu olabilir ( örneğin: tavşan dudağıdoğuştan yarık dudak ). Bu nedenle veya canını acıtan bir iltihaptan dolayı bebek emerken zorlanabilir ve güçlük çekebilir. Bu durumda da süt göğüsten sağılıp bebeğe biberonla veya kaşıkla verilir.Tavşan dudak ve diğer ağız bozuklukları için geliştirilmiş özel biberon emzikleri bulunmaktadır.

Bebek Süt Emmek İstemiyor:

Bebek vaktinde doğmuştur fakat ilk günler uykulu olabilir ve karnı pek acıkmıyabilir.
İki-üç gün sonra ‘’uyanacak’’ ve normal emmeye başlayacaktır.Bu süre içinde memelerden sütün salgılanmasını engellememek için göğüsleri uyararak ve baskı yaparak süt akışını sağlatan göğüs kapları kullanılmalıdır.


Bebek Yeterince Besleniyor mu?

Bu sorunun cevabını almak için bebek düzenli olarak gözlemlenmeli tartılmalı ve dışkısı kontrol edilmelidir. Dikkat edilmesi gereken hususlar şulardır:

1. Bebeğin görünüşü ve davranışları:
Cildi pembe ebrulu ve diridir.

2. Ağırlık eğrisi:
Bebeğin ilk üç ay boyunca günde 25-30 gr sonraki üç ayda da günde 20-25 gr alması gerekir. İlk zamanlar bebek iyi beslenip beslenmediğinin anlaşılması amacı ile her gün tartılmalıdır. Gelişmeden emin olunduktan sonra her gün tartmak yerine haftada bir tartmak yeterli olacaktır.

3. Dışkı:
Anne sütü ile beslenen bebeğin dışkısı altın sarısı rengindedir. Hava ile temas edince yeşil renge dönüşür pis kokulu değildir ekşimiş süt kokar. Bebek günde üç ile altı kez kaka yapar. İlk zamanlarda her emzirmede bir kez üç ile altı ay arası günde iki veya üç kez daha sonraları günde bir kez kaka yapar.

4. Kabızlık:
Anne sütü ile beslenen bebeklerde kabızlık nadiren görülür. Ortalama olarak belirtilenden daha az kere kaka yapsa da bu bebeğin kabız olduğu anlamına gelmez. Bazı bebekler her gün kaka yapmayabilir. Bebeğin dışkısı yumuşaksa bebek zorlanmadan kaka yapıyorsa ve aynı zamanda kilo alışı düzenli genel durumu da iyi ise endişelenmeye gerek yoktur.

Bebek hakikaten kabızsa bunun nedeni genellikle annenin kendi beslenmesindeki dengesizlik veya bebeğin yetersiz miktarda beslenmesi veya yeterli su almamasıdır. Bebeğin görünümü davranışı dışkısı ve kilosu yukarda belirtildiği gibi ise bebek iyi besleniyor demektir. Ancak emzirildikten sonra bebek hala aç gibi davranıyorsa uyumakta zorlanıyorsa bir iki saat uykudan sonra uyanıyorsa en önemlisi yeterince kilo alamıyorsa o zaman bebek iyi beslenmiyor demektir. Yeterince beslenmeyen çocuk daha fazla içmek isterken yuttuğu havadan dolayı bol gazlı olur sıkça kusar ve karın ağrısı çeker.

Bebeğin yeterince kilo almamasının en sık rastlanan nedeni anne sütünün az olmasıdır. Bunu anlamak için bebeği her gün tartmak yeterlidir. Ağırlık ölçümleri sonucunda bebeğin içtiği gündelik toplam süt miktarı içmesi gereken ortalamanın altındaysa alınacak önlem içilen anne sütü eksiğini sınai süt ile tamamlamakdır.

Emziren Annenin Beslenmesi

Emziren anne hemen hemen hamilelik yaşantısının aynısını sürdürmelidir. Yorulmamalı mümkün olduğunca çok uyumalı sert sporlar yapmamalı ancak her gün yürüyüş yapmalı ve sakin bir hayat sürmelidir.
Beslenme tarzı da aynı olmalı ( taze besleyici hazmı kolay çeşitli besinler) fakat biraz daha çok besin alınmalıdır. Hamileyken günde 2500 kaloriye ihtiyaç varken şimdi 3000 kaloriye ihtiyac vardır. Bunun nedeni bebek 15 günlük olduğunda annenin ona 500 gr süt sağlaması gerekmektedir.
Bu ilave kalorileri elde etmek için

Kuvvetli bir sabah kahvaltısı (ballıyumurtalıtahıllı vs. ) ve ikindi kahvaltısı yapmak
Normal beslenmeye ilave olarak kalsiyumu fosforu proteini bol besinler (süt süt ürünleri peynirler yumurta balık et) ve vitaminli mineralli meyve ve sebzeler yemek gerekmektedir.
Ancak anneye gereken sadece kalori değil aynı zamanda daha fazla sıvı ve daha fazla sudur. Çünkü anne sütünün % 90’ı sudur. Bu da emziren annenin su ihtiyacını gösterir. Annenin günde ortalama üç litre sıvı içmesi gerekmektedir.

Emzirmeye başlamadan önce annenin ulaşabileceği bir yerde bir bardak süt bulundurmasında fayda vardır. Emziren annelerin emzirirken ağzın kuruduğu bilinen bir durumdur.

Emziren Annenin Sakınması Gereken Durumlar

Emziren annenin sakınması gereken bazı hususlar vardır.

Doktorun ön görmediği hiç bir ilaç alınmamalıdır.Bazı ilaçlar sütün salgılanmasını durdurabilir veya anne sütüne bulaşarak bebek için zararlı olabilir.Örneğin sakinleştiriciler uyku ilaçları ağrı kesiciler ve hormon ilaçları;
Aşırı derecede kahve ve çay içilmemelidir.
Alkol alınmamalıdır
Sigara içilmemelidir.
Yorgunluk kesin olarak sütün salgılanmasına zararlı etki yapmaktadır. Mümkünseanne emzirmeden önce ve sonra on-onbeş dakika dinlenmelidir.

Emzirme Göğüsleri Bozar mı?

Kesin olarak bir sonuca varmak güçtür. Bazı doktorlara göre göğüsleri bozan emzirmeden çok hamileliktir.
Hamilelikte meme bezlerinin büyümesi daha sonra da küçülmesi göğüslerin bozulmasına neden olabilir. Anne bebeğini emziriyorsa meme bezleri birden bire küçülmedeğinden emzirme göğüs güzelliği açısından faydalı bile denebilir. Bu nedenle sütü yeterli tedbirleri almadan kesmek göğüsleri bozabilir.

Göğüslerin bozulmasının ana nedenlerinden biri de aşırı yemektir. Birçok anne sütünün iyi ve bol olması için börek pasta gibi besleyici gıdaları bol yemesi gerektiğini düşünür. Ancak bu tip kontrolsüz beslenme vucüdda aşırı yağ depolanmasına ve aşırı kilo alınmasına neden olur. Bu yağın yarattığı ağırlık göğüsleri düşürür.

İyi bir sutyen ve dengeli beslenme sayesinde hamilelik öncesi göğüslere kavuşmak mümkündür. Bu arada çok önemli bir diğer husus da doğumdan evvel ve sonra yapılan jimnastik ve sporlardır. Özellikle yüzmenin göğüs kaslarını güçlendirici etkisi tartışılmaz.

Sonuç olarak emzirme ile hamilelik sonrası estetiği bozuk göğüs arasında kesin bir bağ kurmak zor gözükmektedir.

Emzirme Saatleri

Emzirme Belirli Saatlerde mi Yoksa Bebeğin İsteğine göre mi Yapılmalı?

Annenin önceden belirlediği örneğin saat 06.00’da 09.00’da 15.00’da 18.00’de ve 21’de mi bebek beslenmeli yoksa bebek istediği zaman mı beslenmeli ?
Bazı bebekler daha çabuk hazmettiklerinden daha sık beslenme bazıları da yavaş hazmettiklerinden daha aralıklı beslenme ihtiyacı hissedebilirler.
Bebek istediğinden fazlasını emmeyeceğinden aşırı beslenme sorunu olmaz. Ayrıca anne sütü çabuk hazmedilir.
Bebeği isteğine göre beslemek demek bebeğin emrine her an hazır olmak demektir. Özellikle ilk haftalarda bebek sıkça ve düzensiz olarak beslenmek ister. Ancak birkaç hafta sonra istekleri daha düzenli aralıklarla olur.
Genellikle bebek üç dört saat ara ile ender olarak iki saatten az aralarla veya altı saatten fazla aralarla emzirilme ihtiyacı hisseder .
Yeterince serbest zamanı olmayan annenin bir ara çözüm bulabilmesi gereklidir. Bu çözüm hem annenin düzen kurmasını hem de bebeğin isteklerini karşılayan esnek saat çizelgesidir. Bunu uygulayabilmek için anne kendine uyan bir saat çizelgesi benimser ama bu çizelgenin başlangıçtaki asıl amacı ayar noktası oluşturulmasıdır. Temel olarak bu sistemde anne belirlediği saat dilimlerini uygularken bebeğin isteklerini de göz önünde bulundurarak zaman zaman sapmalar yapabilir öğün aralarını kısaltıp uzatabilir. Ancak yine bu saat çizelgesine ve dilimlerine bağlı kalır.
Anne sütü 24 saati geçmemek kaydıyla buzdolabında dondurma kurallarına uyarak muhafaza edilebilir. Bu anneye büyük bir hareket serbestliği verir.

Bebek Gece de Emzirilmeli mi?

Bebeğin isteğine bağlı veya esnek saat çizelgesine uygun beslenme şekli seçilmesi halinde bebeklerin çoğunluğunun istedikleri gece emzirimi de kabul edilmiş sayılır. Gece emzirmesi hem anne hem de baba açısından oldukça yorucudur. Bebek 2-3 aylık olunca gece öğününden vazgeçer. Ve ağırlığı ortalama 5 kg.’a eriştiğinde aralıksız on saat uyuyabilir.

Emzirme Teknikleri ve Emzirirken Olabilecekler

Bebeği Hıçkırık Tutarsa

Bu gayet normaldir. Hıçkırığın devam etmesi halinde biberonla biraz su verilip emzirmeye devam edilebilir.

Göğüsler Dolu Olduğunda Emzirmeye Başlayış Ağrılı Olabilir

Bebek mümkün olduğa kadar sıkça emzirilmelidir. Bebek emzirilmek istemediğinde göğüslerdeki gerilmeyi azaltmak için süt boşaltılmalı veya sütün akmasını sağlayan sıcak duş alınmalıdır.
Süt fazlalığında anneyi rahatlatmaya yarayacak bir başka yöntem ise 15 dakika boyunca kaynamış sıcak su kompleksleri yapmak olacaktır. Bu işlem günde birkaç kere tekrarlanabilir.
Ancak ağrılı olan emzirme ise süt memeden sağılıp biberona boşaltılarak bebek beslenebilir bu durumda göğüslere masaj yapmak anneyi rahatlatacaktır.

Aç Gözlü Bebek

Bazı bebekler içerken çok acelecidirler oburca emerler. Aceleden sütle birlikte hava yutarlar ve bu yüzden tıkanırlar hapşırırlar öksürürler sonra da geğirirler ve sütün bir kısmını geri çıkarırlar. Böyle bir durumla karşılaşmamak için bebek emzirilirken birkaç kere ara verilip geğirtilmelidir.

Tek Göğüs mü Çift Göğüs mü?

İlk iki hafta boyunca yani sütün salgılanması iyice başlayıncaya kadar her iki göğüsten de emzirmek gereklidir. Daha sonra göğüslerden süt akışı normalleşmesinden itibaren sırayla bir öğünde birinden ikinci öğünde diğerinden emzirebilir. Bu sistemin avantajı her emzirimde bir göğüs dinleneceğinden göğüslerdeki çatlak riskinin azalmasıdır.
Ancak annenin sütü az ise her seferinde her iki göğüsten de emzirmek tavsiye edilir. Bu durumda her emzirim de ayrı göğüsten başlamak gerekir. Göğüsleri şaşırmamak için sütyene işaretler (kurdela) koyulabileceği gibi göğüs pedlerinin işaret sistemlerinden de faydalanılabilir.

İyi Göğüs

Göğüsün birinde diğerinden daha fazla süt olabilir. Her iki göğüsten de emziriliyorsa bu durumda daima “kötü” olanından başlanmalıdır. Çünkü bebek emmeye başlarken güçlü emdiğinden az süt veren göğüs daha çok uyarılabilir. Böylece süt verimi artırılabilir.

Emzirme Süresi

Emzirme süresi gün içinde emzirilen saate göre değişir. Ortalama emzirme süresi yirmi dakikadır. Bebek ihtiyacının yüzde doksanını ilk beş dakikada içinde emer.
Ancak emmeye devam edebilir. Bunun amacı açlığını gidermenin yanı sıra emme ihtiyacını tatmindir. Şayet bebek emmeye ara verip hayal kurup eğleniyorsa bu bebeğin mutluluk anlarıdır. Bebek mutlu demektir.

D Vitamini Demir Fluor K Vitamini

Anne sütü emen bebeklerin bile bu vitaminlere ihtiyacı vardır. Çocuk doktorları her bir bebeğin ihtiyacına göre gerekli miktarları gösteren reçeteleri yazacaktır. Bu vitaminlerin doktorun reçetesine uygun olarak bebeklere verilmesi ihmal edilmemelidir.

Emzirmeye Başlarken ve Emzirmenin incelikleri

Bebeği emzirme kararı alınmış ise emzirmenin sabırdirenme ve irade gerektirdiği unutulmamalıdır.
Bebeği tam doyurucu sütün memelerden gelmesi bazen belli bir süre alabilir.
Annenin sütünün ne zaman kaç günde tam olarak geleceği bilinmez bu süre kadından kadına değişir.
Sütten evvel memeden ‘’colostrum’’ ( ağız sütü) olarak adlandırılan kıvamlıkoyu sarı renkte az yağlıbol proteinli ve antikorlu bir sıvı gelir.
Bu sıvının yüksek besleyici niteliği ve antikor açısından zengin bir yapısı vardır.
İlk günlerde bebek çok uyuduğundan karnı fazla acıkmaz. Bu nedenle başlangıçtaki salgılanma bebek için yeterlidir.Bebeğin henüz karnı çok fazla acıkmadığından annenin bünyesi de sadece gerektiği kadarını üretmektedir.
Sonraki günlerde düzenli emzirmeye devam edilmesi sonucunda annenin memelerinden süt gelişi fazlalaşır.
Ancak meme ile besleme biberon ile besleme gibi kolayca kontrol edilebilir değildir.
Meme ile beslerken bebeğin içtiği miktar belirsizdirEmzirmenin bir nevi bilinmezlik yanı vardır
Dolayısıyla annenin bu konuda bilinçli olması ve bebeğin doyup doymadığını çok iyi takip etmesi gereklidir.
EMZİRMENİN İNCELİKLERİÖncelikle başlangıçta meme verirken sakin bir yer seçilmelidir daha sonra anne ve bebek alıştığında emzirme rahat edilebilecek her yerde yapılabilir.

Meme emme anı bebeğin gevşediği zevk aldığı ve annesi ile sıkı bir duygusal bağ kurduğu özel bir andır. Anne ile bebek arasında kurulan duygusal bağ ve güven duygusu ile bebek gelişir ve büyür.

Emzirmeye başlamadan önce eller iyice yıkanmalı; göğüsler de dahil her şey iyice temiz olmalıdır.

Sonra emzirmenin yapılacağı yere rahatca güzelce yerleşilmelidir. Bu çok önemlidir.

Anne iyi yerleşmemişse aşırı yorulur.Yorgunluğunun nedenini emzirme zanneder ve bir an önce bitmesi için sabırsızlanır.Böylece her emzirim bir külfet ve eziyet haline dönüşebilir.

Oturarak emzirmek için ideal olan alçak rahat bir iskemleye veya koltuğa oturup sırtın dayanmasıdır.

Bu şekilde bebeğin başı annenin dirseğinin iç tarafında ve bebeğin yüzü anne eğilmeden memenin hemen yanı başına gelmiş olacaktır.

İskemlenin veya koltuğun kol dayamak için yanlarının olması oldukça faydalıdır.

Eğer yanlarda kolların rahatça dayanabileceği kolluklar yoksa veya tam rahat edilemiyorsa dirseğin dayanması için yan taraflara devrilmeyecek bir şekilde yastık ilave edilebilir.

Ayrıca gerektiğinde ön tarafta ayakların üzerine koyulabileceği alçak küçük bir tabure bulundurulabilir.

Emzirme anında bebek yarı-dikey pozisyonda baş ayaklara göre daha yüksekte ve annenin kolunun kıvrımındadır.

Bebeğin sadece başı değil tüm vücudu anneye dönük olmalıdır.Bebek annenin göğsüne yakın olduğunda içgüdüsel olarak memeye yönelir.Ancak başlangıçta meme ucunu ağzına alması için yardıma ihtiyacı olabilir.

Bebeğin tüm meme ucunu ve meme ucunun etrafındaki kahverengi kısmın tamamını ağzına alması sağlanmalıdır.

Emme esnasında bebeğin nefes almakta zorlanmaması için burnunun rahat bir pozisyonda olmasına dikkat edilmelidir.

Bebeğin emmesinin etkili olup olmadığı şakak ve kulağından anlaşılır.Etkili emmede bebeğin şakağı ve kulağı oynar ve her bir veya iki memeden sonra yuttuğu duyulur.

Emzirmenin başında bebek açtır ve çok güçlü emer. Sonra doymaya başlar ve yavaşlar. Sonunda doymuş ve tatmin olmuş bulunduğundan dolayı uyuya kalır. Fakat hala hafif hafif emmeye devam ederse onu durdurmak gereklidir.Aksi halde hava yutabilir.

Bebeğin ağzını açması için yavaşça parmağınızla dudaklarının birleştiği yere dokunun.

Bebek düzgün yerleştirdiyse emzirmenin anneye acı vermemesi gerekir; belki başlangıçta güğüslerde hafif bir batma hissedebilir ama bu his normalde devam etmez.Eğer devam ederse bebeğin ağzından meme ucu geri çekilir ve tekrar bebeğin ağzına düzgün olarak yerleştirilmelidir.

Bebeğin her emzirmeden sonra geğirmesi sağlanmalıdır.

Kendiliğinden geğiremiyorsa hafifçe sırtına vurularak emerken yuttuğu hava çıkartılır.Bebek emerken yuttuğu hava çıkartılmadan yatırılmamalıdır.

Bebek emzirmeden sonra biraz süt çıkartabilir. Bu fazla emdiği sütün dışarı atılmasıdır ve normaldir.

Bebek omuzda geğirtilicekse geğirtilmeden önce omuza bir bez koyma unutulmamalıdır.

Emzirdikten sonra meme uçları temiz bir mendil veya saç kurutma makinesi ile kurutulmalıdır.

Bebek emzirilmediği zamanlarda da memelerden süt geliyorsa meme uçlarına göğüs pedi koyulmalı ve bunlar nemlendikçe de değiştirilmelidir.

İlk günler emzirme süresi her meme için 10 dakikadır.

Daha sonraları emzirmeler 15 ile 25’şer dakika sürecektir.İlk günlerde bebek her emzirimde 10 gram kadar içerken on aylık bebeğin içtiği miktar yaklaşık 100 gramdır. Sürenin uzaması bundandır ve gayet normaldir.

Süt her anneye göre değişmekle birlikte ortalama üçüncü veya dördüncü günde hatta bazen daha sonraki günlerde gelir. Göğüsler yavaş yavaş şişer dolar sertleşir ve gerilir .Bazen acıyabilir.Sütün salgılanması emme ile uyarılır.

Meme bezlerinin düzenli çalışması için çocuğun emmesi gereklidir. Bunun için de sütün salgılanması beklenmeden bebek emzirilir. Genel olarak doğumdan hemen sonra bebek emzirmeye başlanır.

Bebek ne kadar iyi emerse süt o kadar çok olur.

Göğüslerin Bakımı

Çatlakları engellemek için:

Emzirirken iyi yerleşmek ve bebeğin memenin etrafındaki kahverengi halkayı tümüyle ağzına alıp emzirim boyunca ağzında tutması sağlanmalıdır.
Uzun süreli emzirimlerden sakınmalıdır. İlk günlerde 24 saatte ortalama 6 ila 8 defa kısa sürelerle emzirmek daha doğrudur.
Emzirmelerde temizlik kurallarına dikkat gereklidir. Göğüslere değen her şeyin temiz olması çok önemlidir. Göğüsler için normal gündelik temizlik kafidir.
Sutyen pamuklu kumaştan olmalıdır. Sentetik kumaşlar çatlakların oluşmasına yol açar.
Soğuk almamaya özen gösterilmelidir. Emzirirken yeterli şekilde örtünülmeli ve giyinilmelidir.

Bebek Kaç Aylık oluncaya Kadar Emzirilmeli?
Bu tamamen anneye bebeğe ve annenin sahip olduğu zamana bağlıdır. Sadece on beş gün bile anne sütü ile emzirilse bunun bebeğe oldukça faydası olacaktır. İki ay üç ay veya daha fazla süre ile bebek anne sütü ile emzirebilir.

Genellikle 2 -3 ay devamlı anne sütü ile emzirimden sonra annenin süt üretimi otomatikleşir dolayısıyla sütlenmeyi iyi halde tutmak gereği ortadan kalkar. Bu andan itibaren anne öğün sayılarını azaltabilir ve istediği süreyle emzirebilir.
Anne bebeğini uzunca bir süre emzirmek istiyor ancak tüm öğünleri de vermek istemiyorsa yavaş yavaş farklı besinleri vermeye başlamalıdır.

Bebeğin Gazını Çıkartmak

Bebeklerin süt içerken hava yutması çok doğaldır. Bebek yuttuğu havadan ya gaz çıkararak ya da geğirerek kurtulabilir. Biberonla beslenen bebeklerde çok sık görülmesine rağmen anne sütüyle beslenen bebekler de hava yutabilir.

Bebeğinizi beslerken gaz çıkarması için arada ona fırsat verin; emziriyorsanız göğüs değiştirirken bebeğinizin gazını çıkarın. Yuttuğu hava ona tokluk hissi verebilir ve onu rahatsız ederek ihtiyacı olan besini almasını engelleyebilir. Ya da gaz midesine baskı yaparak bebeğinizin kusmasına sebep olabilir. Bebeğiniz mutluysa geğirecek kadar hava yutmamıştır; kıpırdanıp yüzünü buruşturuyorsa hava yutmuştur bu yüzden bir süre daha deneyin. Ancak gazını hemen çıkarmasını beklemeyin.

Bebeğinizin yuttuğu havayı çıkarmak ve onu rahatlatmak için şunları deneyebilirsiniz;

Onu poposundan tutup başı omzunuza gelecek şekilde kendinize yaslayın sırtını yavaşça sıvazlayın ve ritmik bir şekilde nazikçe vurun. Ağzından biraz süt gelme ihtimaline karşı omzunuza temiz bir havlu ya da bez örtebilirsiniz.
Bebeğinizi yüzüstü dizlerinize yatırarak ve nazikçe sırtını sıvazlayarak da bebeğinizin gazını çıkartabilirsiniz. Ağzından biraz süt gelme ihtimaline karşı dizlerinize temiz bir havlu ya da bez örtebilirsiniz.
Bebeğinizin 3. ayından sonra dizinize oturtup bir elinizle göğsünden tutarak diğer elinizle sırtını sıvazlayarak gazını çıkartabilirsiniz.

Bebek Gazını Nasıl Belli Eder??

Bebeğinizin gazı varsa rahatsız olduğunu anlatan bazı hareketlerde bulunur. Gazını çıkarmak için bacaklarını uzatıp kendine çeker ağlar ve huzursuz olur. Gaz sancısı olan bebek ani bir şekilde çığlık atar gibi uzun süre ağlar. Vücudu gerginleşir sırtını geriye doğru büker yüzü kızarır ve el ve ayakları hafifçe morarabilir.

Bebeğiniz günün herhangi bir saatinde gaz sancısıyla karşılaşabilir ama daha çok akşam ve gece yarısı ortaya çıkar. Geceleri geç uyumasına ve uykusunun bölünmesine neden olur. Gazlı bebekler karakter olarak daha hassas ilgi bekleyen ve kolay uyanan bebeklerdir.

Biberonların Temizliği

Bebeğinizin beslenmesinde kullanılan tüm malzemeler sıcak suyla yıkanmalı ve ardından steril edilmelidir. Sterilizasyon üç şekilde yapılabilir;

1 ) Kaynatma: Büyük bir tencereye bol su konup kaynatılır. Su kaynadıktan sonra tüm malzemeler suya iyice daldırılarak 10 dakika kaynatılır.

2 ) Kimyasal malzemeler: Kapaklı bir kaba soğuk su koyup sterilizasyon sıvısını ya da tableti iyice karıştırın. Steril edeceğiniz malzemeleri suya iyice batırın. Biberonların içinde hava kabarcığı kalmamasına dikkat edin. 4-6 saat kadar malzemeleri suyun içinde bırakın. Çıkardıktan sonra kaynamış su ile iyice durulayın.

3) Elektrikli Sterilizatör: Bebeğinizin biberonlarını ve biberon emziklerini sterilize etmek için elektrikli sterilizatör de kullanabilirsiniz. Hem çok pratik hem de çok hızlıdır.

Bulaşık makinesi biberonları steril etmek için yeterli değildir sadece temizlemek için kullanılabilir

Biberonla Beslemenin Avantajları

Emziren annenin mutlaka her öğün bebekle birlikte olması gerekir. Halbuki biberon ile beslenen bebeklerde bazı öğünlerde başka biri veya baba bu işi üstlenebilir.
Annenin sütünün yetersiz olması halinde sadece anne sütü ile beslenme kafi gelmeyebilir ilave biberonla beslenme gerekebilir.
Bazen de tıbbi engellerden dolayı anne sütü ile beslenme imkansız hale gelebilir.
Emziren anneler için normal yaşama ve iş hayatına dönüş yavaş gerçekleşmektedir.
Emziren annelerde adet görme geciktiğinden doğum kontrol önlemlerinin alınması da gecikmektedir.
Babalar anne ve bebek arasında emzirmenin yarattığı özel ve yakın ilişkinin dışında kaldıklarından bazen anne sütü ile beslenmeye karşı çıkabilmektedirler.

Bebeğin Biberonla Beslenmesi

Bebeğiniz için en ideali anne sütüdür. Ancak eğer bebek anneden emmeyi reddediyorsa anne sütü yeterli değilse ya da anne çalışıyor ve bebeği emziremiyorsa bebeği biberonla beslemek gerekir. Bebeğin biberonla beslenmesi gereken bir diğer durum da annenin ilaç almasıdır. İlacın etkisi anne sütüyle bebeğe de geçebileceği için annenin bu durumda emzirmesi sakıncalıdır.

Bebeği biberonla besleme kararını almadan önce bazı noktalar gözden geçirilmelidir.

Anne sütü ile emzirme ile başlanıp daha sonra biberonla beslenmeye geçilebilir. Ancak biberonla başlanıp daha sonra emzirmeye geçiş zor bazen de mümkün olmayabilir. Çünkü annenin memeleri düzenli emzirilmediği takdirde bir süre sonra gereken miktarda süt sağlayamayabilir. Bu nedenle bebek beslenmeye emzirme ile başlanmalıdır. İstenildiği zaman emzirme durdurulup biberonla beslenmeye geçilebilir.
Ancak bebek için beslenme kadar önemli olan diğer bir husus ise beslenme anında annesi ile kuracağı sıkı duygusal bağ ve ikisinin arasındaki sevgidir. İstemeyerek meme vermektense sevgi ile biberonu vermek bebek için çok daha yararlıdır.

Memeden Biberona Geçiş

Memeden biberona geçiş yavaş yavaş olmalıdır. Bebeği birden her öğünde biberonla beslemeye başlamak yerine her gün bir öğünü biberonla vererek bebeğinizi alıştırabilirsiniz. Anne sütünün miktarını azaltırken mamanın miktarını çoğaltmalısınız.

Emzirmeyi aniden kesmek sizin göğüslerinizde de rahatsızlanmaya sebep olabilir. Geçişi yavaş yavaş yapmak hem bebek için hem de sizin için daha iyi olacaktır.

Katı Besinlere Geçiş :

bebeğiniz hazır mı
Bebeğinize katı yiyecek vermeye başladığınızda bebeğiniz anne sütünü daha az tüketecek anlamına gelir. Henüz sindirim sistemi gelişmediğinden katı yiyecekler midesine zarar verebilir alerjik reaksiyonlara ve geceleri uykusundan uyanmasına neden olabilir. Bu yüzden 4 ay bu tür yiyecekler için çok erkendir; uygun olan bebeğiniz 6 aylıkken katı yiyeceklere başlamanızdır. Ayrıca bebeğiniz doğduğunda verdiğiniz herhangi bir yiyeceği ağzına koyar koymaz diliyle tekrar dışarı çıkarma refleksine sahiptir. Bu refleks yaklaşık 4 ay boyunca devam eder. Bu nedenle de 4 aydan önce katı yiyecekleri ağzına almayacaktır.

Bebeğinizin katı yiyecekler için hazır olduğunu şu şekilde de anlayabilirsiniz: sık sık anne sütü ister ve daha çok süt için ağlar. Bazı bebekler geceleri sık uyanırlar. Ayrıca siz yemek yerken sizin tabağınızdakilere uzun uzun gözünü dikip bakar.

6-7 aylıkken bebeğiniz yardım olmadan oturmaya başlar yiyeceklere yetişebilir ve dişleri çıkar nesneleri tutabilir ve onları ağzına alabilir işte bu dönemde bebeğinizi katı yiyeceklerle besleyebilirsiniz.

Bebeğiniz tatmadan ve yutmadan önce yeni yemeğine 8-10 kez süren sıklıklarla bakar dokunur ve koklar. Bu nedenle yapılması gereken en iyi şey 3-5 günlük periyotlarla bebeğinize yeni yemeğini bir kez tanıtmanızdır. Bebekler en büyük taklitçi olduklarından sizin ifadelerinizi dikkatle izlerler.

Bebeğiniz rahat ve bildiği aktiviteleri yapmayı tercih ettiğinden bebeğinizi beslenme saatlerinde yüksek bir sandalyede oturtup besleyin. Böylece sandalyeye oturduğunda beslenme saatinin geldiğini anlayacaktır.

Bebeğinizin yemeğini hazırlarken onun dikkatini çekmek için ve otururken onu sakin ve sessiz tutmak için aynı zamanda bebeğinizle konuşun ve hazırladığınız yemekleri ona da gösterin. Yemek yemesini eğlenceli bir aktivite haline getirmek için bebeğinizi yüzü dönük göz hizasında oturtun. Bebeğinizin ifadelerini ve davranışlarını izleyin. Bebekler artık yemek istemediklerinde bunu çeşitli şekillerde ifade ederler; örneğin ellerini kaldırırlar başka tarafa dönerler kafalarını sallarlar ya da ağızlarını açmazlar.

İlk Yiyecekler

Zamanı geldiğinde sütle beraber pirinç muhallebisine başlayabilirsiniz. Birkaç denemeden sonra bebeğiniz muhallebiyi istemediyse birkaç hafta ara verin ve sonra tekrar deneyin. Yemeye başladıktan birkaç hafta sonra tek çeşit bir meyve ve sebzeye başlayabilirsiniz. Ezilip lapa haline getirilmiş muz havuç veya patatesten yapılmış sebze püresi ya da elma armut veya şeftaliden yapılmış meyve püresi verebilirsiniz. Bazı doktorlar önce meyveyle başlanmayı önerir çünkü tatlıdır ve bebeğiniz de meyveyi daha çok kabul eder. Bazı doktorlar ise öncelikli olarak sebzeyle başlamayı önerir çünkü ilk olarak meyveye alışınca sebzeyi sevmeyebilir. Yeni bir yiyecekle tanıştıktan sonra 3-5 gün beklemeniz önemlidir çünkü yiyeceğin bebeğinizde herhangi bir alerjik reaksiyona neden olup olmadığını kolayca fark edebilirsiniz.

Bütün bunları takip etmeniz sizi 2 aya kadar meşgul edecektir. Meyve ve sebzeye başlarken izlediğiniz yaklaşımın aynısını tek tip bir ete başlarken de uygulayabilirsiniz.

Parmak Biçimli Gıdalara Geçiş

Bebeğiniz mama sandalyesinde güzel bir şekilde oturuyorsa kaşığını tutuyorsa parmaklarını yemeğine sokup parmaklarını yalıyorsa bebeğiniz artık kendi kendini besleyebilir demektir.

Bebeğiniz en az 7 aylık olunca 2 ya da 4 dişi çıkmış olur böylelikle ağızda çabukça dağılan ve boğulma tehlikesi olmayan parmak biçimli gıdalara geçebilirsiniz. Bebeğinize uygun parmak biçimli gıdalar; buharda haşlanmış brokoli çiçekleri çubuk şeklinde doğranıp buharda haşlanmış havuç buharda haşlanmış taze fasulye muz parçaları karpuz elma şeftali armut parçaları ekmek ve yağ çubuk biçimli ekmek parçaları ve pidedir.

Bebeklerin çoğu parmak biçimli gıdalarla ilk kez karşılaştıklarında ağızlarını açmak istemezler ve bu doğal olarak gösterdikleri bir reflekstir. Çocuğunuza tehlikeli yiyecekler vermediğiniz sürece ve o da ilgili kaldığı sürece; yapacağınız en iyi şey bu konuda yavaş yavaş ilerleme kaydetmenizdir.

Bebeğiniz bunları yemeyi başardıktan sonra dilimlenmiş muz haşlanmış havuç ve patates peynir iyi pişmiş pasta yağda pişmiş yumurtanın sarısı haşlanmış ve küçük parçalara ayrılmış et gibi gıdaları vermeye başlayabilirsiniz.

Daha kolay yutması için yiyecekleri 1-1.50 cm olacak şekilde küçük parçalara ayırın. Dolaşarak yemek yemesine izin vermeyin mama sandalyesine doğru bir şekilde oturtun.

Elinizden geldiğince bebeğinize belli bir yemek programı uygulamaya çalışın. Sabahları taze turunçgillerden bir meyve ve yoğurt öğleden sonra turunçgillerden olmayan protein içeren meyve bebeğinizin bisküvi ve şeker gibi yiyeceklerden uzak tutmanızı sağlayacaktır. Beslenmeleri arasında düzenli bir şekilde bu meyvelerden verirseniz bebeğinizin yemek için yeterli ihtiyacını karşılamış olursunuz. Bebeklerin ve çocukların aynı yemeği bir öğünde az sonraki öğünde çok yemesi olağandır.

Bebeğin Masadaki Yiyeceklerle Tanışması

Bir sonraki adımda bebek yumuşak yumru yiyeceklerle tanışır. Bu yiyecekler küçük parçalar halinde ve az çiğnemeyle kolayca yutulan yiyecekler olmalıdır. Yiyecekleri kaşıkla ezerek ya da küçük parçalara bölerek bebeğinize verebilirsiniz (makarna peynir ezilmiş muz veya ezilmiş patates).

Bebeğiniz karışmış yiyecekleri sevmeyebilir yoğurt ile meyveyi ayrı olarak yemeyi tercih edebilir. Bebeğinize farklı tercihler sunarken acele etmenizde fayda var yeni bir yiyecekle beraber ona benzer başka bir yiyeceği de verebilirsiniz. Bebeğiniz yeni bir yiyeceği denediğinde onu çiğnedikten sonra ağzından çıkarıyorsa cesaretini kırmayın belli bir süre sonra aynı yiyeceği tekrar vermeyi deneyin. Bebeğinizin yemek saatlerinde size katılmasına izin verin ve yemek yerken nasıl zevk aldığınızı gösterin. Böylece sizi taklit etmeye çalışacak ve yemek saatlerinden hoşlanmaya başlayacaktır.

Katı Besinlere Geçişte Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Katı yiyeceklere geçişte bebeğiniz yiyeceklere karşı alerjik reaksiyon gösterebilir. İnek sütü yumurtanın beyazı balık fıstık turunçgiller bebekler yediğinde en çok alerjiye neden olan yiyeceklerdir. Bebeğinize yeni yiyecekleri yavaş yavaş tanıtmalı ve yeni bir yiyeceği vermeden önce 3-5 gün beklemelisiniz böylece yeni maddelere karşı vücudu antikor üretebilir ve siz de olası reaksiyonları farkedebilirsiniz. Eğer ailenizde alerji sık görülen bir vakaysa o zaman daha çok dikkat etmeniz gerekir. Alerjik reaksiyonların belirtileri şöyledir:

Deride kurdeşenlere benzer kızarıklıklar ve lekeler
Yemesinin hemen ardından kusma
Yemekten birkaç saat sonra ishal
Dışkısında kan
Nefes almada zorluk

Bebeğinizi katı yiyeceklerle tanıştırırken nefes borusuna kolayca kaçabilecek aşağıdaki gıdalardan da kaçınmalısınız.

Havuç
Sap kerevizi
Elma
Armut
Patlamış mısır
Kuru üzüm
Taze üzüm
Fındık

Besin Grupları

FOSFOR

Kalsiyumun vücuda yararlı hale dönüşmesini sağlar. Normal bir beslenme gerekli fosforu almaya yeter. Peynir süt yumurta sarısı en iyi fosfor kaynaklarıdır.

GLÜSİDLER KARBONHİDRATLAR ŞEKERLER

Bunlar enerji veren gıda maddeleridir. Yaşamak için enerji harcamanız gerekir. Beşiğinde yatan bir bebek fazla hareket etmemesine rağmen çok enerji harcar. Bunun için şekere ihtiyacı vardır. Şekerin her gramında 5 kalori vardır.

İki tip şeker vardır:

Hızlı şekerler: Şeker kamışı şeker pancarından elde edilen şekerler balda meyvede bulunan şekerlerdir.
Ağır şekerler: Pirinç makarna ekmek ve genel olarak bütün nişastalı gıdalarda bulunur.
Birinci tür şekerler hızla kana karışırlarikinciler ise ağır ağır emilirler. İkinci tür şekerler tercih edilmelidir.

İYOT

Tiroit bezinin çalışması için gereklidir.Bu bez boyunda bulunur en önemli işlevi enerji kullanımını kontrol etmektir. Normal bir beslenme düzeninde iyot yeterince bulunur. İyot özellikle balıkta çok vardır.

KALORİLER

Vücudun ihtiyacı olan gıda miktarı kalori ile ölçülür. Gıdaların besin değeri de kalori ile ifade edilir. Örnek: Bir oduncunun günlük ihtiyacı 4500 kaloridir yeni doğmuş bir bebeğinki ise kilo başına 120 kaloridir. 2 ila 6 aylık bebeğinki 110 6 ila 12 aylık bebeğinki 100 1 yaşından 3 yaşına kadar ise 90 kaloridir. 1 litre anne sütünde (ve inek sütünde) 700 kalori vardır.

KALSİYUM

Kemiklerin sağlamlığında büyük rol oynar. Bebeklerin iskeletlerinin oluşması için kalsiyum çok gereklidir. En çok kalsiyum içeren gıdalar süt ve sütlü maddelerdir. İnek sütü anne sütüne nazaran 3-4 kat daha fazla kalsiyum içerir. Ama bu kalsiyumun bebek bünyesine geçişi çok zordur. Kremada gravyer kaşar peynirlerinde de bol kalsiyum bulunur. Kuru incirkuru fasulyekarnabahar tere de kalsiyum içerir Vücudun kalsiyumu alabilmesi için fosfora ve D vitaminine ihtiyacı vardır.

KATKI MADDELERİ

Piyasada satılan gıda maddelerinin çoğunda bir veya birden fazla katkı maddesi bulunur. Renklendirici koyulaştırıcı koruyucu koku verici vb. Bu maddeler doğal veya suni olabilirler. Kullanımları yasalara bağlıdır. Kod numaraları paketlerin üstünde yazar. (E harfi ve 3 rakam) Bu maddelerin yararları ve zararları tartışılabilir ama bazılarından özellikle uzak durmak gerekir. E100 E180 kodlu renklendiriciler kuru yemişlerde kullanılan sülfitlerdir. E250 E251 tuz adı vermekte kullanılan nitrat ve nitritlerdir.

MADENİ TUZLAR

Besinlerden alınan başlıca madeni tuzlar şunlardır:tuz kalsiyum tuzu fosfor demir iyot potasyum.

OLİGO ELEMENTLER

Vücudumuzda çok küçük miktarlarda bulunan minerallerdir. Biyokimyasal açıdan çok gereklidir. Oligo elementler bakır çinko kobalt manganez gümüş alüminyum molibden selenyum olarak sayılabilir. Bunların eksikliği ya beslenme bozukluğu ya da sindirim sisteminin bunları absorbe edememesinden kaynaklanır. Bebeklerde oligo element eksikliği erken doğum halinde kötü beslenme bağırsak hastalıkları olduğu zaman ortaya çıkar.

POTASYUM

Şekerlerin vücuda yararlı hale gelmesini sağlar. Vücutta bulunan tuz miktarı potasyuma bağlıdır. Yani az tuz alan bir vücut (örneğin vejetaryen bir kişide) tüm tuzunu kaybeder. Sağlıklı bir beslenme düzeninde yeterince potasyum vardır.

PROTEİN veya PROTİDLER

Vücudumuzu inşa eden maddedir. Bu yüzden protein çocuklar için gereklidir. Protein sütte ette peynirde balıkta yumurtada tahıllarda baklagillerde vardır. Proteinler gram başına 4 kalori içerirler.

Çocuk proteinsiz büyüyebilir mi? Yani vejetaryen rejim uygulanabilir mi? Bu rejimde et ve hayvansal proteinler (süt ve yumurta) yenmez nebati proteinler (soyabadem) yenir. Bu rejimi hiç tavsiye etmiyorum hatta zararlı olabileceğini bile düşünüyorum. Büyümekte olan bir bebek böylesine dengesiz bir beslenme ile gelişemez.

Buna karşılık et ve balık verilmeden ama başka hayvani proteinler (yumurtasüt) ilave edilerek hazırlanmış bir rejim çocuğun gelişmesini tehlikeye atmaz.

Ne kadar protein verilmeli? Uluslar arası sağlık örgütlerinin tavsiyelerine göre 0 ile 2 aylık bebeklere günde kilo başına 2 4 gram 2 ila 6 aylık bebeklere günde kilo başına 1 7 gram 6 ile 12 ay arası günde kilo başına 1 2 gram 1 ile 3 yaş arasındaki çocuklara günde kilo başına 0 9 gram protein verilir.

SELÜLOZ

Ağırlığı ve hacmi sayesinde bağırsakların çalışmasına yardım eder bu açıdan çok gereklidir. Selüloz meyve ve sebzelerde bulunur.

SODYUM KLORÜR

Mutfakta kullandığımız tuzun kimyasal ismidir. Vücudumuzun tuza ihtiyacı vardır. Çünkü tuz vücuttaki suyun hareket etmesinde rol oynar. Ayrıca tuz midedeki asitlerin salgılanmasını sağladığı için hazmı kolaylaştırır. Aşırı tuz zararlıdır çünkü yetişkinlerde yüksek tansiyona neden olur. Bebeklerin mamalarına da fazla tuz konulmamalıdır.

VİTAMİNLER

Yağlar şekerler proteinler kalori kaynağıdır yani enerji verirler. Vitaminler ve mineraller kalori vermezler. Onların görevi kalori veren besinlerin vücut tarafından kullanılmasını sağlamaktır. Vitaminler çok çeşitlidir:

A VİTAMİNİ: Çocuğun büyümesinde ve mikrobik hastalılıklarla savaşmasında önemli bir rol oynar. A vitamini havuçta maydanozda kayısıda tereyağında balık yağında yumurta sarısında ciğerde sardarya balığında bulunur.

B VİTAMİNLERİ: B vitaminleri çeşitlidir: B1B2B6B12vs. B vitaminleri sinir sisteminin kasların sindirim sisteminin kanın sağlığı üzerine etkisi vardır. Bitkisel ve hayvansal gıdaların hemen hemen tümünde bu vitaminler bulunur. Özellikle buğday ve ciğerde çok vardır.

C VİTAMİNİ: Bu vitaminin kimyasal işlevi çok önemlidir. C vitamini eksikse kanamalar yorgunluk ağrılar ortaya çıkar. Eski zamanda gemiciler denize açıldıkları zaman skorbüt denilen bir hastalığa tutulurlardı. Dişleri dökülür ciltlerinin üstünde kırmızı kan lekeleri belirir bitkin düşerlerdi. Bunun nedeni C vitamini eksikliğidir. Artık bilinmektedir ki yalnızca konservelerle beslenen kişilerin bol bol limon portakal gibi meyveler yemesi gerekir. Artık skorbüt hastalığı ortadan kalkmıştır. C vitamini sıcakta ve açık havada yok olur. Çabuk ve üstü kapalı olarak pişirilirse besinlerde bir miktar C vitamini kalır.

100 gram taze meyvede bulunan C vitamini miktarları (mg olarak): Limon portakalda 45 greyfurtta 40 Frenküzümü 35 mandalinada 30 frambuazda 25 ananasta 24 domateste 23 Ayı üzümü 16 olgun muzda 10 kirazşeftalide 8 kavunda 6 erik ve elmada 5 üzümkayısıarmutta 4incirde 2. Kivi 300 mg ile en fazla C vitamini içeren meyvedir.

D VİTAMİNİ: D vitamini eksikliği raşitizme neden olur. Kalsiyum ve fosforun bünye tarafından emilmesine yarar. D vitamini güneşin ültraviyole ışınlarının deriye temasıyla oluşur. Ayrıca balık yağı da D vitamini açısından çok zengindir çünkü balıklar güneş gören yosunlarla ve hayvanlarla beslenir.
Şehirlerde sis ve hava kirliliği güneş ışınlarını engellerler. Bu yüzden kış mevsimlerinde çocuklara D vitamini verilir. Esmer koyu tenli çocukların D vitamini ihtiyacı daha fazladır.

Bu saydıklarımızın dışında başka vitaminlerde vardır. E vitamini büyümede K vitamini kanın pıhtılaşmasında P vitamini damarların sağlamlığında folik asit sinir sisteminin direncinde rol oynar. Dengeli bir beslenme çocuğun vitamin ihtiyacını karşılamak için yeterlidir.

YAĞLAR

2 türlü yağ vardır:

Bir besin maddesinin yapısının içinde olan yağlar: bunlar en çok sığır etinde bulunur.
Saf halde bulunan yağlar: Bu yağların bir kısmı hayvani (tereyağı) bir kısmı da nebatidir.(bitkisel)

Yağların bazıları temel yağlardır vücut bunları üretmez gıda yoluyla alınması gerekir. Bunlar doymamış yağlardır. En önemlisi linoelik asittir bu asit beynin ve sinir siteminin oluşmasında temel bir rol oynar. Doymamış yağlar ay çiçeği soya mısır yağlarında bulunur. Anne sütünde doymamış yağ vardır. İnek sütündeki doymamış yağ oranı anne sütüne nazaran çok azdır. Bu yüzden hazır bebek sütlerine bu yağlar ilave edilir.

Yağlar çok besleyicidir: 1 gramında 9 kalori vardır. A ve D vitaminlerinin vücut tarafından emilmesinde büyük rol oynarlar. Ancak yağların hazmı zordur. Bu yüzden pişmiş yemeklerin yağ emmemiş olması gerekir. Yemek pişirilmeli yağ sonradan ilave edilmelidir. Yağ sıcaksa mideyi tahriş eder. Tekrar tekrar ısıtılması daha da kötüdür.

Çikolata badem ceviz zeytin de bu tür yağlar vardır. Günümüzde fazla yağlı yemenin kalp ve damar hastalıklarına yol açtığı bilinmektedir. Bu yüzden çocuğun beslenmesinde de yağ ölçülü olarak kullanılmalıdır.



Besinlerin Özellikleri

UNLAR

Tahılların tanelerinin öğütülmesi ile elde edilen unlar (buğday arpa çavdar yulaf pirinçmısır) nişasta denilen bir tür şekerden oluşurlar. Nişasta iki aylıktan küçük olan bebeklerin sindirim sistemlerine uygun değildir.

Piyasada çok çeşitli unlar vardır: Suda eriyenler sütlü ve sütsüz olanlar şekerli ve şekersiz olanlar kakaolular vs. Sütlü unlar anneler için çok pratiktir.

Glüten İçermeyen Unlar
Glüten tahıllarda bulunan bir proteindir. Buğday arpa yulaf ve çavdarda bulunur pirinç ve mısırda yoktur. Bazı bebeklerin sindirim sistemi glütene karşı tahammülsüzdür. Bu çocukta büyüme bozukluğuna kadar gidebilecek sorunlara neden olabilir. Risk almamak için bebek beş aylık oluncaya kadar glütensiz unların kullanılması tavsiye edilir.

Miktarlar
Senelerce bebeklere un verildi ama son zamanlarda unları azaltma hatta hiç vermeme eğilimi ortaya çıktı. Unların en büyük mahsuru şekere dönüşmüş kalori vermeleridir. Bu şekerlerin büyük bir bölümü vücutta depolanıp kilo aldırır ve gerçek bir yarar sağlamaz.

Çocuğunuza unlu mama vereceksiniz yavaş yavaş başlatın : bebek üç aylık olunca basit ve glütensiz bir un seçin. Biberonuna önce bir kahve kaşığı un katın sonra iki daha sonra da üçe çıkartın. Çocuk altı aylık olunca sütü koyu bir muhallebi haline gelecek ve kaşıkla verilebilecektir.

SEBZELER

Sebzeler bol miktarda vitamin ve madeni tuz içerirler. Bebeğe sebze dördüncü ve beşinci ayında püre veya çorba şeklinde verilir.

Klasik sebze çorbası pırasa havuç patates ve birkaç salata yaprağı ile yapılır. Sebzeye havuç püresiyle başlayın. Sonra ıspanağı deneyin ama ıspanağın bağırsakları yumuşattığını unutmayın. Son zamanlarda brokoli de çok kullanılıyor. Bu sebzede çok vitamin vardır hem de görünüşü çok güzeldir. Yeşil fasulyenin ishal yaptığı bilinmelidir.

Patates püresi bebekler beş altı aylık oldukları zaman verilir. Bazı anneler patates püresine başka sebzeler katıp tadını bozarlar. Çocuklar patates püresine bayılırlar onları bu zevkten yoksun bırakmayın.

Havuç
Çocuğa en çok verilen sebzedir çok faydalıdır ve çeşitli şekillerde kullanılabilir. Bebeklerin midesi tarafından çok iyi kabul edildiği için verilen ilk sebzedir. Daha büyük çocuklara havuç çiğ olarak verilir.

Havuç A vitamine dönüşen karoten maddesi içerir. Havuç bebeklerin tenine özellikle yüz ve avuç içine turuncumsu bir renk verir ama bu çabucak geçer. Havucun ishal durdurucu özelliği vardır.

Havuç çorbasının tarifi şöyledir: 500 gr. havuç yıkanır soyulur halka halka doğranır. Bir litre suda hafif ateşte yumuşayıncaya kadar pişirilir. Düdüklü tencerede ise 10 dakika pişirmek yeterli olur. Bunu mikserden geçirin ve bir litreyi tamamlayana kadar su ve 2-3 gram tuz koyun. Çocuğa büyük delikli biberonla içirin ve 24 saat içinde tüketin. (Bu süre içinde de buzdolabında koruyun kullanmadan önce çalkalayın.)

Patates

Bu sebze nişasta ve madeni tuzlar (%20) içerir. Bebeğin beslenmesinde patates önemli bir yer tutar kalori değeri dışında iki yararı daha vardır.

– Sıvı gıdalardan katı yemeklere geçiş yaparken çok büyük kolaylık sağlar çünkü sıvı yarı sıvı ve katı hale girer.

– Et balık yumurta sebzeler çocuğa tanıdığı ve sevdiği patates püresine katılarak verilirse alışması daha kolay olur.

Çocuk 10-11 aylık olunca patates kızartması yiyebilir ve bunu çok sever. Kızartılmış olması kalori miktarını oldukça arttırır: 100 gram haşlanmış patateste 85 kalori vardır. Ama 100 gram kızarmış patateste 400 kalori vardır. Bunun için patates kızartması ara sıra verilmelidir ve mümkün olduğu kadar az yağlı yumuşak ve az tuzlu olarak hazırlanmalıdır.

Lahana
Bebekler lahanayı pek sevmezler ayrıca lahananın hazmı zordur. Çocuk 3-4 yaşına gelmedikçe lahana verilmemelidir. Baklagiller mercimek kuru fasulye protein ve madeni tuzlar açısından çok zengindir(fosfordemir) Ama hazımları zordur. Bu yüzden en erken 18 ayda verilmelidir. Sebze çorbalarına az miktarlarda katılarak çocuk yavaş yavaş alıştırılmalıdır.

Kırmızı Pancarlar
Çocuklar kırmızı pancarı severler. Bebekler 5-6 aylık olunca rendelenmiş olarak veya sebze çorbasına katılarak verilir.

Not: Pişmiş sebzeler soğukta saklanmazlarsa bozulurlar. Zaten pişmelerinden itibaren 24 saat içinde tüketilmeleri gerekir.

Havuç yiyen çocuğun dışkısında küçük parçalar olması ıspanak yiyen çocuğun dışkısının yeşil olması ve pancar yiyen çocuğun çiş ve dışkısının olması gayet normaldir.

Sebzeler pişme esnasında vitaminlerinin bir bölümünü kaybederler. Bazı önlemlerle bu vitamin kaybı önlenebilir:

Sebzeler yıkanırken suda uzun süre bekletilmemelidir.
Çok az kaynar suda mümkün olduğu kadar kısa sürede pişirilmelidir.
Patates kabuğu ile pişirilirse daha az vitamin kaybeder ama kabuk yedirilmemelidir. İlaçlı olabilir.
Sebzeler çocuklara yalnız vitamin sağlamakla kalmazlar aynı zamanda içerdikleri selüloz sayesinde bağırsakların düzenli çalışmasında da önemli bir rol oynarlar.
Taze sebzelerin yanı sıra konserve ve dondurulmuş sebzelerde kullanılabilir. Bunlar güvenilir kullanımı kolay ekonomik ürünlerdir.
MEYVELER

Meyve en önemli C vitamini kaynağımızdır ve çocuğun beslenmesinde önemli bir rol oynar. Meyve bebeklere erken yaşlarda verilebilir. Olgun olmak şartıyla hemen hemen bütün meyveler verilebilir ama ilk olarak verilebilecek olanlar portakal muz ve elmadır.

Portakal
C vitamini açısından çok zengin olduğu için eskiden biberonla beslenen bebeklere portakal suyu verilirdi ama artık hazır satılan bebek sütlerine C vitamini ilave edilmektedir. Yine de bebek kabul ediyorsa ona portakal suyu verin. Yeni bir tat keşfedilmiş olur hem de kaşıkla tanışır. Ona bir kahve kaşığı portakal suyu biraz su ile karıştırılıp gerekirse biraz şeker de katılarak verilir. Yavaş yavaş su miktarı azaltılır portakal suyu arttırılır sonunda hiç su konulmaz.

Muz
Nişasta açısında çok zengindir (%20). Olgunlaşmamış muzda saf nişasta bulunur ve bu yüzden hazmı çok güçtür. Olgunlaşmış muzda ise nişasta basit türden bir şekere dönüşür ve hazmı daha kolay olur.

Muz bebeklere 6-7 aylıkken verilebilir ancak muz olgun olmalı ve kaynar suda iki dakika kaynatılmalıdır. Daha sonra ezilmiş ve çiğ olarak verilir. İshale çok etkilidir mikserden geçirilerek biberonla verilir.

Elma
Hem yeni doğmuş bebeğe hem yaşlılara pişirilip emzirerek verilir canlılık kazanmalarını sağlanır. Muz gibi elma da ishale karşı kullanılır (bebek 6-7 aylık olmalıdır). İçerdiği selüloz sayesinde kabızlığa pektin sayesinde de ishale iyi gelir.

– Kabızlığa Karşı: Çocuğunuza olgun bir elma yedirin. Elmayı iyice yıkayın ve soymayın. İçerdiği selüloz bağırsakta birikip onu harekete geçirir.

– İshale Karşı: Olgunsoyulmuş çekirdekleri çıkartılmış ve rendelenmiş elmadan çocuğa her saat başı iki tatlı kaşığı yedirilmelidir. İçindeki pektin toksinleri ve suyu alacaktır.

İlk başlarda bebeğe yalnız elma portakal ve muz verilir. Sonra kayısı ve erik kompostosu ezilerek yedirilmeye başlanır. Bazı anneler kuru erik kompostosunun sadece kabızlık çeken çocuklara verildiğini düşünürler ama bu yanlıştır: Kuru erik kompostosu her zaman verilmelidir çünkü mükemmel bir bağırsak düzenleyicidir. Altı aydan büyük olan bebeklere meyveler çiğ olarak(soyulupezilerek) verilir böylece daha çok C vitamini almış olurlar. Şeftali armut gibi soyulan meyveleri tercih edin son zamanlarda her yerde rahat bulunan kivi de vermenizi tavsiye ederim. Kivide limon ve portakaldan çok daha fazla C vitamini vardır.

Çocuklara iki yaşından itibaren her türlü meyve verilir. Meyveler olgun olmalı küçük parçalara bölünerek verilmelidir. Erik bağırsakları yumuşatırfazla miktarlarda yedirilmemelidir.

Çilek
Bazı çocuklarda döküntü ve kaşıntı yapar. Önce bir tane yedirin vücudunun tepkisini kontrol edin. Kışın konserve ve dondurulmuş meyvelerden yararlanabilirsiniz.

Reçeller ve Kuru Yemişler
Fazla aşırıya kaçmamak şartıyla çocuklara bir yaşından itibaren reçel verebilirsiniz.

Kuru incir ve hurma iki yaşından önce verilmemelidir. Fındık badem fıstık gibi kuruyemişler kesinlikle küçük çocuklara verilmemelidir. Hatta erişemeyecekleri yerlerde saklanmalıdır zira kolayca boğaza kaçıp boğulma vakalarına sebep olabilirler.

NOT:SEBZE VE MEYVELER ÇOCUĞUN BESLENME SİSTEMİNE 6-7 AYLIK OLDUĞU ZAMAN DAHİL EDİLİR. Bu yavaş yavaş yapılmalıdır. Önce birkaç kahve kaşığı ezilmiş sebze veya meyve biberona katılır. Çocuk bunu kabul ederse miktarlar yavaş yavaş arttırılarak 50 sonra 100 grama ulaşır.

Et ve balık

En önemli protein kaynağıdır ve bebeklere beşinci aylarından itibaren verilir.

Önce sığır eti sonra kuzu sonra da dana tavuk etleri verilir. Jambon verilebilir ara sıra da salam yiyebilir. Balık da beş ile altı ay arasında et ve yumurta ile değişimli olarak verilir. Çocuğa verilen balığın çok taze ve yağsız olması gerekir. Mezgit dilbalığı gibi balıklar tercih edilmeli ama uskumru ringa balığı gibi yağlı balıklar verilmemelidir. Ara sıra ona konserve sardalya veya ton balığı tattırabilirsiniz. Bazı çocuklar balığı hiç sevmezler o zaman et ve yumurtayla yetinin.

Et ve balık 6-7 aylık olmuş çocuğa yavaş yavaş başlatılır. Önce 5 gram (bir kahve kaşığı) sonra 10 gram verilir böyle devam ederek bir yaşına geldiği zaman 40-50 grama ulaşılır. Et ve balık çok iyi pişirilmeli ve pişirirken yağ kullanılmamalıdır.

Yumurta

Yumurtada bir canlı varlığın yaratılması için gereken her madde bulunur bu açıdan mükemmel bir besindir. Yumurtaya da diğer besinlere olduğu gibi kademeli olarak başlatılmalıdır. Bazı çocuklar yumurtaya tahammül göstermezler o zaman ısrar edilmemelidir. Yumurtanın çok taze olmasına dikkat edilmelidir.

Yumurta fazla verilirse ishaldöküntükaşıntı yapabilir. 6-7 aylık bebeklere katı pişmiş yumurtanın sadece sarısı verilir 10 aylık olunca da katı pişmiş yumurtanın tümü yedirilebilir. Rafadan yumurta ve tatlılara katılmış yumurtayı ise bir yaşına gelince yiyebilir. 15 aylık olunca omlet ve sahanda yumurta verilir. Bunları pişirirken tereyağı kızdırılmamalıdır çünkü hazmı zorlaşır. Jöleli yumurta hiç verilmemelidir zira jöle hemen tüketilmezse gerçek bir mikrop yuvası haline gelir.

Yoğurt
Yoğurt inek sütüne katılan laktik basillerin sütteki laktozu laktik aside dönüştürülmesi ile elde edilir. Yoğurt proteinlerin hazmedilmesine yardım eder ve kalsiyum vücut tarafından emilmesini kolaylaştırır.

Piyasada çeşit çeşit yoğurtlar bulunmaktadır: tam yağlı yağı alınmış meyveli olanların yanında ayranın hazır satılanı vardır. 120 gram yoğurt protein ve kalsiyum açısından 150 gram sütle aynı değerdedir. Süte alerjisi olan veya sütten bıkmış çocuklara süt yerine yoğurt verebilirsiniz.

Peynirler
Çocuğun büyümesi için gerekli madeni tuzlar özellikle kalsiyum peynirlerde bol bol vardır. 30 gram gravyer peynirinde 250 gram sütte olduğu kadar kalsiyum vardır. Süt gibi peynir de protein ve yağ içerir. Bu yüzden çocuk süt içmek istemezse peynir onun yerini tutar.

Çocuğa ilk olarak taze peynir verilir:yoğurt çökelek peyniri gibi. Arkadan rendelenebilir sert hamurlu pişmiş peynirler gelir: çorbasına ve sebze püresine kaşar gravyer gibi peynirler katılır. (6-7 aylık bebeklerde 1-2 kahve kaşığı ) Mayalanmış peynirler (rokfor kamamber vs) 6-7 aylık olan bebeklere verilebilir.

Tahıllar
Bebek 10-11 aylık olunca corn flakes müsli gibi kavrulmuş tahıllar sıcak veya ılık sütle biraz da şeker katılarak verilir. Çocuklar genellikle bunlardan çok hoşlanırlar ama şeker katılmış olanlar pek tavsiye edilmemektedir.

Makarna
Küçük harfler veya minik şekiller çorbasına katılabilir. 8-9 aylık olan bebeğe normal şekilde pişirilmiş makarna verilebilir.
EKMEK BİSKÜVİ VE HAMUR İŞLERİ

Pastalar
Kuru bisküviler 6-7 aylıktan itibaren süte ufak ufak doğranır ya da emmesi için eline verilir. Kremalı bisküvi ve pastalar 2 yaşından önce verilmemelidir.

Ekmek

18 aylık oluncaya kadar çocuğa emmesi için verilen ekmek kabuğu verilir. Ekmek iyice çiğnenmediği zaman hazmı zor olan bir besindir onun için çocuğa ekmek 18 ayından sonra verilmelidir. İkindi kahvaltısında reçel ve bal sürülmüş olarak yedirilebilir.

Çikolata kakao
Kakaolu unlar 8-10 aylıkken başlatılabilir. Daha sonraları ara sıra bir parça çikolata verilse de bu bir alışkanlık haline gelmemelidir.

Dondurma
Çocuğa 3 yaşından önce dondurma yedirmeyin sonra da ya iyi bir marka seçin ya da bildiğiniz gibi iyi bir pastanenin dondurmasını alın. Açıkta satılan dondurmalar çocuğunuzun sağlına zarar verilebilir.

Şekerlemeler
Diş çürümesi iştah kaybı mide ve bağırsak bozuklukları: bunlar şekerin zararlarının yalnızca birkaç tanesidir. Gece yatmadan önce verilen şeker daha da fazla zarar verir. Dişlerin arasında kalan şeker asitleri çürüklerin oluşmasını hızlandırır. Ayrıca ağzında şekerle uyuyan çocuğun boğulma tehlikesi de vardır.

İçecekler
Çocuk katı mamalara başlatılınca artık ona içecek vermek gerekir. Sadece su vermek yeterlidir. Gazlı içecekler fazla kalori içeren şekerli meyve suları ve tabii ki alkollü içkiler verilmemelidir.

Hazır Mamalar
Hazır mamalar çok sıkı kontrolden geçmiş et sebze ve meyveler kullanılarak imal edilir. Zehirli olabilecek böcek ilaçları suni gübreler nitratları içermeyen ürünler kullanılır. Şeker protein oranları yönetmeliklerle kurallara bağlanmıştır. Bu mamaların diğer bir avantajı da çok ince ezilmiş olup kolayca hazmedilmesidir. Bebekler bu mamaları severek yerler. Ayrıca bir kaşık mamayı biberonla karıştırıp bebeğin sebzeleri kabul edip etmediğini kontrol etmek çok kolay olur.

Uzun hazırlama işlemlerine gerek kalmadan hazır mamalar sayesinde bebeği yeni besinlere başlatabilirsiniz. Mevsim ne olursa olsun her türlü sebze ve meyvanın elinizin altında bulunması da bu hazır mamalar sayesinde mümkün olur. Hazır bebek mamaları tatillerde seyahatlerde telaşlı zamanlarda annelerin işini çok kolaylaştırır.

Ama hazır mamaların bazı sakıncaları da vardır. Bazı ailelere fiyatı pahalı gelmektedir. Bu mamaların tatları birbirine benzer(meyveler hariç) bunu siz de tadarak fark edebilirsiniz. Çocuğunuzu devamlı bu mamalarla beslerseniz onun damak zevkini geliştiremezsiniz.

Sonuç olarak bu mamaları yeni gıdalara başlatmak için veya tatillerde işinizi azaltmak için kullanabilirsiniz. Ama çocuğu yalnız bu mamalarla beslemek veya bunları uzun süre kullanmak sakıncalıdır.

DİKKAT:Açılan hazır mama buzdolabında korunmalı ve 48 saat içinde tüketilmelidir.

Dondurulmuş besinler
Dondurulmuş gıdaların bebeklere verilip verilemeyeceğini soran mektuplar artarak gelmeye devam ediyor.

Dondurulmuş gıdalardan hoşlanıyorsanız onları mutfağınızda kullanıyorsanız bebeğinize de verebilirsiniz. Ama bir şartla: son kullanma tarihini kesinlikle geçirmeyin kullanma talimatı okuyun ve ona uyun. Çözülmüş bir gıda maddesini kesinlikle tekrar dondurmayın ve 24 saat içinde bitirin.

Taze sebzeden çorba ve püre yapacağınız zaman biraz fazla yapın bunu küçük kavanozlara koyup dondurun. Dondurularak korunan gıdalar besin değerlerini kaybetmezler vitaminleri yok olmaz hiçbir koruyucu madde ilavesi gerekmez.

Ezilmiş et ve tablet halinde dondurulmuş et balık sebze ve meyveler satılmaktadır. Bunlar az miktarda hazırlanacak mamalar için çok pratiktir.

Bunları çok az suda ve kısa sürede pişirmelidir daha az vitamin kaybı olur. En ideali mikrodalga fırında 1 dakika tutmak yada düdüklüde pişirmektir. Dondurulmuş ve taze gıda maddeler karıştırılabilir örneğin dondurulmuş et ve balıkla taze sebze püresi gibi.

Dondurulmuş etlerin ve sebzelerin tadı tazeleri gibi değildir. Bu yüzden taze ve dondurulmuş maddeleri aynı zamanda vermek doğrudur.

Çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak için dengeli ve çeşitli bir beslenme sistemi gerekir.

Çocuk bebekken fazla bir seçeneği yoktur yalnızca süt içer. Bütün öğünler birbirinin aynıdır. 4 ila 12 ay arasında sürekli yeni gıdalar ilave edilir. Doktorunuzla sık sık konuşup onun tavsiyelerine göre hareket ediniz. Çocuk 1 yaşına gelince çok çeşitli şeyler yiyebilecek durumdadır. Doktor artık daha genel tavsiyeler verir her öğünün ayrıntılarına girmez. Artık çocuklarının iyi beslenmesi anne ve babalarının işidir.

Bebeğinizin Besin İhtiyaçları Nelerdir?

Çocuğun yetişkinlere nazaran daha fazla gıdaya ihtiyacı vardır. (Orantı olarak) yani daha fazla kaloriye ihtiyacı vardır. Yedikleri ile harcadıklarını dengelemek zorundadır. Emmek bağırmak ağlamak aldığı kalorinin %25’ini teşkil eder. Bu ihtiyaç her geçen gün artar. Bünyesinin çalışması için hayatının ilk 20 yılında çok kaloriye ihtiyacı olacaktır(Büyüme hayatın ilk aylarında inanılmayacak kadar fazladır) 5 ay içinde bebek kilosunu doğumundakine göre iki katına çıkartır bir yılda ise üç katına çıkartır. Ancak bünyeye yalnızca belirli miktarda kalori vermek yetmez. Bu kalorilerin çeşitli besin maddelerinden gelmesi gerekmektedir. Bunun sebebini şimdi daha iyi anlayacaksınız. Sebzeler genellikle vitamin içerirler. Ama kimi sebzede daha çok A vitamini kimisinde ise demir vardır. Yani her gün biftek ve ıspanak yiyen bir çocuk protein ve demir alır ama gerekli olan bir çok maddeden de mahrum kalır. İdeal bir gıda rejimi yoktur. Önemli olan çocuğa çok çeşitli ve dengeli yemekler sunmaktır. Yapılacak en iyi şey mevsime göre haftalık bir plan hazırlamaktır.

Örneğin 1 yaşındaki bebek akşamları bir çorba ve bir tatlı yiyebilir. Gıdasını dengelemek istiyorsanız bu çorbanın cinsini öğlen yediği yemeğe göre ayarlamalısınız. Öğlen patates veya pilav yediyse akşam sebze çorbası yiyecektir. Çocuğun doyması için de yanına krem karamel ilave edersiniz. Örneğin: Öğlen ıspanak yediyse akşam erik kompostosu verilmemelidir bu bağırsakları yumuşatır. Veya öğlen yumurta yediyse akşam krem karamel vermek hatalı olur. Aynı öğünde hem patates hem pilav fazla nişastalı bir yemek olur. Sebze çorbası arkasından meyve kompostosu ise çok lifli bir yemek olur.

Çocuk okula veya kreşe gidiyorsa orada asılı olan haftalık okul menüsüne bakın ve akşam yemeğini buna göre ayarlayın.

Sabah kahvaltısına önem verin

2 yaşından itibaren çocuğa iyi hazırlanmış güzel bir kahvaltı verin. Bazı çocuklar ya hiç yemeden ya da acele acele bir şeyler atıştırıp okula giderler. Halbuki 10-12 saatlik bir açlık döneminden sonra vücudun bir enerjiye ihtiyacı vardır. Kahvaltı edilmez ise güne iyi başlanamaz ve saat 11 civarında herkesin bildiği ani yorgunluk ortaya çıkar.

Sabah kahvaltısı yetişkinler için gereklidir. Ama çocuk için çok daha fazla gereklidir. Büyümekte olan çocuğun protein şeker vitamin ihtiyacı çok daha fazladır.

Almanya ve İngiltere’de olduğu gibi sosisli jambonlu yumurtalı bir kahvaltı olmasa da iyi bir kahvaltıda şunlar bulunmalıdır:

Sütlü maddeler: Süt veya çocuk süt istemiyorsa kalsiyum ihtiyacını karşılayacak peyniryoğurt vs.
Tahıllar: Ekmek veya tahıl içeren hazır kahvaltılar(Corn flakesmüsli gibi)
Meyve veya meyve suyu
Tereyağıbal veya reçel
Eğer çocuk yuvaya gidiyorsa ve yeterince kahvaltı etmemişse yanına yiyecek bir şeyler verin.


Bu Yazıyı Paylaş! Google+! Pinterest!