30 Yaş Cilt Bakımı

Kategori: Cilt Bakımı - Bu yazı 1.088 kez okunduYorum Yazın
30 Yaş Cilt Bakımı

 

Yaşınız 30 olduysa
Yaşınız otuz olduysa cildinize özen göstermelisiniz..
Kadınlarda 30 lu yaşlarda ciltte bazı değişiklikler oluşmaya başlar.Otuzlu yaşlarda geçen yılların izleri yüzde belirmeye başlıyor.Uzmanlara göre doğru bakım yöntemleri ile yaşlılık izlerini durdurmak mümkün.Bazı önlemlerle yaşlanma sürecini geciktirmeniz kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.Hem ruhsal hem de fiziksel açıdan dönüm noktası olarak bilinen otuzlu yaşlardaki cilt bakımı önerileri ve püf noktaları yazının devamında;
Ergenlik dönemi boyunca devam eden yoğun yağlanma ve akne sorunu ilerleyen yıllarda azalmaya başlar, cildin yağ ve nem salgısında azalma görülür. Bu da otuzlu yaşlarda, kişilerin daha az yağlı ve daha nemsiz bir cilde sahip olmasına neden olur.

Ergenlik döneminde bilinçsizce yoğun güneşe maruz kalınması bu yaşlarda ciltte etkisini göstermeye başlar. Kılcal damar genişlemeleri, cilt lekeleri belirmeye başlar. Ergenlik döneminde solaryuma girenlerde bu sorunlar daha belirgindir. Yaşa bağlı olarak ciltte kollajen ve elastin salgısında azalma başlar ki kırışıkların başlamasının ana nedeni bu maddelerin azalmasıdır.

Otuz yaşına gelenler, öncelikle kullanmış oldukları günlük bakım ürünlerine dikkat etmelidirler. Cilt yapısına uygun olan bir temizleyiciyle cilt temizlendikten sonra, arkasından nemlendirici kullanılmalı. Yağlı cilt yapısına sahip olanlar, cildi kurutucu bir temizleyici tercih etmeli. Kuru cildi olanların da deriyi kurutmayan bir ürünle ciltlerini temizlemeleri gerekir. Tonik tarzı ürünler kuru cilde sahip olan kişiler için uygun ürün değildir. Yağlı cildi olanlara tonik uygundur.

Kullanılacak nemlendiricinin yağlı cildi olanlarda hafif olmasına, kuru cilde sahiplerde ise yoğun yağ ve nem içermesine önem gösterilmelidir. Kullanılacak olan nemlendiricide güneş koruyucu bulunması, güneşten kaynaklanan lekelerin tedavisi açısından faydalıdır.

Yaşlanmayı geciktirmek amacıyla kullanılacak antiaging ürünlerde; vitamin C, vitamin A, koenzim Q ve meyve asidi içermesine önem verilmelidir. Otuzlu yaşlar, bu ürünlerin kullanılmasına başlanması açısından uygun zamandır. Özellikle düzensiz beslenen, sigara içen ve yoğun stres altındaki kişilerde antioksidan içerikli kremler önerilmektedir.

Meyve asidi içerikli kremler ciltteki ölü tabakanın atılmasını kolaylaştırmanın yanında cilde parlaklık da kazandırırlar. Özellikle gece kullanımları tavsiye edilir. Gündüz kullanılacaklarsa, arkasından güneş koruyucu sürülmelidir. Göz çevresinde erken yaşlanma belirtilerinin hafifletilmesi amacıyla dermokozmetik ürün kullanıma başlanmalıdır.

Otuzlu yaşlar peeling uygulamaları için çok uygun bir zamandır. Peeling hem oluşmaya başlayan erken kırışıklıkların yerleşmesini durdurmakta, hem de ciltte bulunan lekelerin tedavisini sağlamaktadır. Özellikle derin yerleşimli olduğu düşünülen lekelerde peeling işlemi, krem tedavisiyle birlikte iyi bir tedavi şemasıdır.

Peelingin amacı üst tabakadaki hücrelerin soyularak atılması ve alttan sağlam canlı deri gelmesini sağlamaktır. Peeling iki ya da üçer hafta arayla dört ile altı seans arasında yapılır. Peeling işlemi için kullanılacak asidin gücü, kişinin cilt yapısı ve mevcut olan soruna göre belirlenmektedir.

Peeling sonrası ciltte kızarıklık, hafif kabuklanma, kepeklenme gibi bulgular gözlenebilir. Bu bulgular birkaç günde nemlendiriciler ile hafifler. Peeling sonrası yeni gelen deri güneşe karşı çok hassastır. Güneşten korunmak çok önemlidir. Güneş koruyucu kullanımına tedavi sonrası da devam edilmelidir.

Otuzlu yaşlarda ciltte görülmeye başlayan sarkma, elastikiyet kaybı ve kırışıklıklar, mezolifting ile tedavi edilebilir. Cildi yenileyen antioksidanlar, vitaminler, mineraller, cilde nem kazandıran hyarülonik asit maddesi minik iğnelerle cilt altına enjekte edilir. Cilt nemlenmiş, parlak görünüm kazanmış ve yenilenmiş olur. Ortalama 4-6 seans, 2-4 haftalık aralıklarla uygulanır. Yüz dışında boyun, dekolte bölgesi ve eller de mezolifting uygulanabilen diğer alanlardır. Ağrısı minimal olduğu için uygulama öncesi lokal anestezik krem uygulaması yeterlidir. Yan etkisi yok denecek kadar azdır.

Otuzlu yaşlarda hafif belirmeye başlayan çizgiler botulinum toksini ya da bilinen ismiyle botoks işlemiyle tedavi edilir. Bu yaşlarda yapılacak botoks, çizgilerin yerleşmesini engeller. Özellikle yüzün üst kısmı ve göz çevresinde bulunan çizgilerinin ortadan kalkmasında faydalıdır. Botoks uygulaması öncesi hastaların ilaç hikâyeleri, hastalıkları olup olmadıkları sorgulanır. Etkisi, uygulamadan 4-5 gün sonra görülmeye başlar ve 3-6 ay devam eder. Emin ellerde yapıldığı zaman yan etkisi yok denecek kadar azdır.

Yoğun sigara içen kişilerde dudaklarda çizgiler görülmeye başlar. Bu çizgilerin hafifletilmesi ve dudaklara hacim kazandırmak (dolgunlaştırmak) amacıyla dolgu maddesi enjeksiyonu yapılır. Dolgu uygulamalarında genellikle hyarülonik asit içeren ürünler tercih edilir. Dolgu maddesi uygulaması ile dudaklar daha dolgun ve nemli bir görünüm kazanmış olur. Uygulama; poliklinik koşullarında olan, tek seans, kısa süren bir işlemdir. Uygulama öncesi ağrı hissini ortadan kaldırmak amacıyla anestezik bir krem uygulanır. Enjeksiyon sonrası hasta günlük aktivitelerine dönebilir. Tedavinin etkinliğinin ne kadar süreceği kişiye göre değişir. Ancak etkinlik ortalama 6 aydır.

YAŞLANMAMAK İÇİN YAŞAM TARZINIZ;

Beslenmenize özen gösterin.
Günde en az altı saat uyuyun.
Su içilmesine önem verin; su, cildin nemlenmesi açısından faydalıdır.
Sigara, cildin yaşlanmasını hızlandırır. Derinin oksijen temasını engelleyerek, yaşlanmayı hızlandırır.
Sebze ve meyve tüketimine önem verin. Bunların içeriklerinde bulunan antioksidanların cildimiz içinde olumlu etkileri bulunmaktadır.
Güneşten kaçınmak, yaşlanmanın geciktirilmesi açısından çok önemlidir; düzenli olarak güneş koruyucu kullanın.”

Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan

Bu Yazıyı Paylaş! Google+! Pinterest!