Yaşlılıkta sağlıklı olmanın sırları

Kategori: Güzellik - Bu yazı 576 kez okunduYorum Yazın
Yaşlılıkta sağlıklı olmanın sırları

İşte yaşlılık döneminde olan insanlar için sağlıklı olmanın sırları Aktüel Kadın farkıyla sizlerle.. 

Vitamin, mineral ve yağ asitleri olarak sınıflandırılan ”mikronutrientler” sağlıklı bir yaşlılık için büyük önem taşıyor Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Demir, 65 yaş ve üstü bireylerin beslenmelerinde, mikronutrientlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi…

Demir, ”ABD’de yapılan bir araştırmada, 65 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 47, kadınların yüzde 52′si hipertansiyon, erkeklerin yüzde 37, kadınların yüzde 27′si kalp, erkeklerin yüzde 25 ve kadınların yüzde 18′i kanser hastalıklarıyla mücadele ediyor” dedi.
Yaşlılığın sağlıklı geçirilmesinde beslenmenin önemine dikkat çeken Demir, “Makro ve mikro nutrient ihtiyaçları yaşa bağlı olarak değişiyor” diye konuştu.
Beslenme öğelerinin makronutrient ve mikronutrient olarak ikiye ayrıldığını vurgulayan Demir, makronutrientlerin karbonhidrat, protein, yağ ve diyet lifi olduğunu bildirdi.

MİKRONUTRİENTLERİN FAYDALARI

Prof. Dr. Demir, mikronutrientlerin ise vitamin, mineral ve yağ asitleri olarak 3 grup altında sınıflandırıldığını belirterek, şöyle devam etti:
”Vitaminler genel olarak büyüme ve gelişme, sindirim ve sinir sistemlerinin normal işlevlerinin sürdürülmesi, bağışıklık sisteminin işlevlerine destek gibi önemli rolleri bulunan bileşiklerdir. Hayati önem taşıyan mineraller ise vücut sıvılarının elektrolit dengesinde, asit-baz dengesinin sürdürülmesinde, enzim reaksiyonlarında, büyüme ve gelişmede, kemik ve kıkırdak oluşumunda önemlidir. A vitamini gözün değişik ıyık durumlarında, özellikte karanlıkta görmesine yardımcıdır. Yetersizliğinde gece körlüğü oluşur, epitel dokunun çalışmasında bozukluk dolayısıyla infeksiyon riskinde artma görülür.”
C vitaminin bağ dokularından olan kollajenin sentezinde görev aldığını ifade eden Demir, kan damarlarının kuvvetli olmasını sağlayan bu vitaminin, vücudu enfeksiyondan ve bakteri toksinlerinden koruduğunu söyledi.
Yetersizliğinde diş etlerinde şişme, kanama, diş kaybı ve kemik kırılmalarının yaşanabildiğini dile getiren Demir, önemli mikronutrientlerden olan D vitaminin eksikliğinde ise iskelet sisteminde raşitizmin ortaya çıkabildiğini anlattı.

VİTAMİN VE MİNERALLERİN BAZI KAYNAKLARI

Demir, mineral madde kaynağı olarak sebzelerin çok önemli olduğuna vurgu yaparak, şu bilgileri verdi:
”100 gram gıda maddesinin ortalama mineral madde içeriği ve bu içeriğin yaşlı gruplar için önerilen günlük alım düzeyini karşılama oranı dikkate alındığında, kalsiyum için dereotu yüzde 16.8, maydanoz yüzde 15.8, ıspanak yüzde 10.8 ile öne çıkıyor.”
Vitamin açısında bakıldığında ise sebze ve meyvelerin kaynak olarak ele alınabileceğini belirten Demir, şunları kaydetti:
”100 gram gıda maddesinin ortalama mineral madde içeriği ve bu içeriğin yaşlı populasyon için önerilen günlük alım düzeyini karşılama oranı dikkate alındığında ise, A vitamini için havuç yüzde 84, ıspanak yüzde 38.8 ve maydanoz yüzde 52.8, C vitamini için maydanoz yüzde 373, kuş üzümü yüzde 219.3, brokoli yüzde 146.7, Brüksel lahanası yüzde 144.2, E vitamini için böğürtlen yüzde 36.7, maydanoz yüzde 18 ve ahududu yüzde 9.3, ile önemli besinsel kaynak niteliğindedir.”
Antioksidanca zengin olan gıda ürünleri kadar B12 ve D vitaminince zengin meyve ve sebzelerin tüketilmesinin yaşlılar için büyük önem taşıdığını vurgulayan Demir, ”Yaşlıların Alzheimer ve Parkinson hastalığı ile bunama gibi rahatsızlıklarla karşılaşması, sinir sistemi fonksiyonları açısından önem taşıyan B12 vitaminini önemli kılıyor. İskelet sistemi hastalıklarına karşı da D vitamini gerekliliği görülüyor” dedi.


Bu Yazıyı Paylaş! Google+! Pinterest!