Sıla Hayatı Korkusuzca Yaşıyor

Kategori: Magazin / Türkiye'den - Bu yazı 659 kez okunduYorum Yazın
Sıla Hayatı Korkusuzca Yaşıyor

Sıla  30. yaşını yaşıyor bu sene. Oldukça keyifli, tek bir doğrudan kurtulup onlarca doğru olduğunu görmekten dolayı şanslı sayıyor kendini. Artan mutlulukları da var mutsuzlukları da… Bu da onun için kötü bir şey değil. En azından artık hayatının bir dengesi var; ne istediğini çok iyi biliyor. Hangi fotoğraflar ruhunuzu yansıtıyor soruma “Başkaldıran, feminen kareler” diye cevap veriyor. Sebebi ise net: “Kendimi böyle görmek hoşuma gidiyor.”

Samimi bir mesafesi var Sıla’nın. Ciddi ve sınırları olan bir kadın olmak kimilerince kolay taşlanabilecek bir özelliktir. Hele ki müzik piyasasındaysanız! Kim ne derse desin gerçekten samimiyseniz böyle olmaktan dolayı en çok siz kazanırsınız. Atılan taşlar çiçek olur bir gün. Sıla, şimdi çiçeklerin içinde ve attığı sağlam adımlara yenilerini eklemek için çalışıyor. Sadece müzik de yok hayatında; “Köşe Yastığı” adını verdiği dünyasında yazılar yazıyor. İnternet sitesine göz atanların mutlaka dikkatini çekmiştir. Şimdilik sadece üç başlık var, tadı damakta bırakacak akıcılıkta ve içtenlikte her biri. Konuşmaya da oradan başlıyoruz…

İlk yazınızı okuduktan sonra beni onlarca yazının beklediğini düşünerek heyecanlanmıştım ama sadece iki yazınızı okuyabildim…
Çok uzun zamandan beri yazı yazıyorum. Fakat o kadar yoğun bir tempoyla boğuşuyorum ki yazdıklarımı siteye geçirmek için bile zamanım kalmıyor. Ama yavaş yavaş daha aktif olacağıma eminim.

“Hata yapın, kir tutun” diyorsunuz sözlerinize başlarken… Risklere meyilli ama bundan hiç tedirginlik duymayan bir Sıla mı var karşımızda?
Risk almadan doğru dürüst hiçbir şeye ulaşmıyorsunuz bu hayatta. Gözü kara bir tipim ben de. Evet, ayağımın yere basmasına, donanıma çok önem veriyorum ama bunun yanı sıra olayların üstüne gitmek, kendimi zorlamak benim için kıymetli bir şey.

Kaç yanlışınız, kaç doğrunuzu silmiş olabilir sizce?
Doğru kime göre, neye göre tartışılır tabii ama ben kendi adıma çok fazla hata yaptığımı düşünmüyorum. Hataların sonucunda da güzel şeyler çıkabilir. Bende öyle oldu.

İzmirlisiniz… Yazılarınızdan biri de oraya duyduğunuz özlemle ilgili…
Bir parçam orada, tabii ki çok büyük bir özlem var. Oranın sokaklarını, yasemin kokusunu, ağaçlarını, özgürlüğünü, önyargısızlığını, radikalliğini özlüyorum.

Melankolikliğinizi de paylaşmışsınız yazılarınızdan birinde. Sizi asla o ruh haline sokmayacak bir yer ya da zamanı merak ediyorum…
Melankolik olamayacağım bir ortam olduğunu düşünmüyorum. İnsanın içine bir kere düştüğü zaman çıkamıyor zaten. Tatildeyken, sevdikleriniz yanındayken bile bunu yaşayabilirsiniz. Çok sınır tanıyan bir şey olduğunu düşünmüyorum.

Mükemmel bir partiden ani kalkış yaptığınız oldu mu?
Oldu elbette. Çevremdekiler de buna çok alışkınlar zaten.

İkizler burcu olmanızdan kaynaklanan yan etkiler mi bunlar?
Sanırım öyle. O değişkenlik ve iki taraflı olmak var bende.

İkizler burcu genelde korkutur… Bu genellemenin içinden bir pay çıkarıyor musunuz kendinize?
Korkutur mu? Farklı olmak da bir farklılıktır diye düşünüyorum ben. Çok korkacak bir şey yok. Astrolojiyle ilgileniyorum, İkizler burcunun bazı özelliklerini de taşıdığımı düşünüyorum ama iyi yanlarıyla kötü yanlarını bastırmaya çalışıyorum. İkizler komik ve neşeli bir tiptir. Yükselen burcum Boğa da bu konuda bana yardımcı oluyor sanırım.

Sırtınızdaki melekler değişkenliğinizi yansıtıyormuş… Birini şeytan olarak mı resmettiniz?
Şeytan değil. Yakından yüzlerine baktığınızda birinin muzip, birinin de munis olduğunu görürsünüz. Bunu yaptırma nedenim de bazen bir tarafımın “Hadi kalk gidelim”, bir tarafımın da “Yok otur” demesinden.

Kendinize sınırlandırmalar koyuyorsunuz o halde. Bunun nedeni amaçlarınızdan uzaklaşmamak mı?
Evet, işim büyük bir etken. Enerjimi işe ayırmam gerekiyor.

Bir erkeğe yaptığınız en büyük dengesizlik neydi?
Her şey yolundayken “Ben gidiyorum” demek sanırım.

Kendinizi bunun için suçladınız mı?
Karar verdikten sonra bir şey sorgulamanın manası yok bence. Oluyor öyle şeyler… “Galiba yanlış yerdeyim” diye hissettiğiniz anda bitmiştir.

Sizinle birliktelik yaşayan bir adam kaç kadınla birlikte sizce? Üç, dört?
Daha fazla belki de. Ciddi, komik, agresif, uysal, ev hanımı, şarkıcı bir kadın…

DEVAMI COSMOPOLITAN’IN MAYIS SAYISINDA.

Çiğdem Yakar


Bu Yazıyı Paylaş! Google+! Pinterest!